Şub
12
Sanat insana aynadır. İnsana insanı gösterir. Sanat sonsuzluk içinde bir çerçeve çizmektir. Sonsuz tuşları olan bir piyanoda bir tınıyı seçmek ve onu mırıldanmaktır. Var olabilmek için şuur ve irade gibi insani fonksiyonlara ihtiyaç gösterir. Anlatı da sonsuz evrende sözlerle çizilen bir çerçevedir. Ressamın tuvali gibi yazarın da sayfaları vardır. İnsana ait her duygu, her fikir […]
by Gökhan on Şubat 12th, 2020 in Çeşitli
Ağu
19
Hayatı en yalın haliyle yaşayabilmek, kavrayabilmek ve hissedebilmek gittikçe zorlaşıyor. Kaçamadığı sayısız ayrıntı, insanın aklında kalmak için çabalıyor. Cep telefonu kullanma becerisi, markaların logoları, renkleri, kitle iletişim araçlarındaki sesler, yüzler, içerik, dünyanın bütün halleri ve kim bilir daha neler beynimizde bir yer işgal etmek için adeta yarışıyor. Öğrenme, sınıflandırma, önem derecesi atama, empati, sempati, ve […]
Ağu
10
Aşağıdaki infografik yirminci yüzyıl sanatındaki akımları bir tarih çizelgesine yerleştirerek toplu bir bakış imkanı sunuyor. Çoğu sanat akımı ve felsefenin doğuşu, yayılması içsel parametrelerden ziyade dış parametrelere bağlı. Yani, bir felsefi akım ya da sanat görüşü hakikate ve estetiğe yaklaşması nispetinde yaygınlaşmıyor. Ortaya koyduğu estetik değer, düşünce ve disiplin; sosyal hayatta ne kadar karşılık buluyorsa […]
by Gökhan on Ağustos 10th, 2015 in Çeşitli
Mar
11
Devrim sinemasını değil, sinemanın devrimini konuşmak istiyorsak klasik ve modern dönemler arasında drama geleneğinin gelişimine göz atmak kaçınılmaz olacaktır. Marvin Carlson’un Tiyatro Teorileri adlı kitabında kronolojik bir sırayla tiyatro ve drama üzerine ortaya konan fikirlerin bir dökümünü bulabiliyoruz. Sinemayı da bu tarihsel arkaplandan bağımsız tutamayız. Teorik olarak, sinema ve tiyatronun aynı gövdenin iki ayrı kolu […]
Oca
31
Sevilla’lı ressam Diego Velázquez’in “Nedimeler” Las Meninas isimli tablosu pek çok kişi tarafından bütün zamanların en ilginç resmi kabul ediliyor. Bu tablo belki de sanat eseri ile seyircisi arasındaki sınırları yıkmaya yönelik bugüne dek yapılmış en başarılı iş. Klasik yaklaşıma göre seyirci ile sanat eseri arasında kesin bir ayrım vardır. Sanatçı eserini ortaya koyar ve […]
by Gökhan on Ocak 31st, 2013 in Çeşitli
Ağu
15
Öykü anlatıcılığı işini yapan, yapmak isteyenler için kılavuz olabilecek bir cümledir: Kötü öykü yoktur. öykü anlatıcılığının değişik formları olabilir ama bir öykü anlatmak temelde aynı şeydir, basittir. Seyircinizi etkilemek istersiniz. Hayatlarında değişiklik oluşturmak derdindesinizdir. Çünkü siz de bazı öyküleri okuduğunuzda ya da izlediğinizde etkilenmiş ve hayatınızda “bir şeyler” değişmiştir. Bir öykü bir insanı ne kadar […]
by Gökhan on Ağustos 15th, 2012 in Çeşitli
Mar
29
Kahramanın ilk işi ikincil etkilere ait dünya sahnesinden ruhun, gerçeklerin yerleşmiş olduğu şu nedensel bölgelerine geri çekilmek ve orada güçlükleri halletmek, kendi başına onların kökünü kazımak (yani, kendi yerel kültürünün yardımcı demonlarıyla çatışmak) ve bozulmamış, dolaysız deneyimi ve C.G. Jung’un “arketipsel imgeler” dediği şeyin asimilasyonunu aşmaktır. Diyor Joseph Campbell ve devam ediyor: Düş kişiselleştirilmiş mittir, […]
by Gökhan on Mart 29th, 2012 in Çeşitli
Mar
01
Ah, aldanmayı ne kadar da severiz. Cahil sanılmaktan gizlice ürker, korkarız. Ve nihayet, eninde sonunda da cahil olarak kalırız, yalnız bu cehaletimiz uzun ve çapraşık bir şekilde olmuştur. İngilizce bir atasözü vardır: “Bana sual sorma, sana yalan söylemeyeyim” derler. Bir peri masalı dinleyen yedi yaşındaki çocuk bunu pek iyi anlar, kavrar. Masal anlatılırken de sorguya […]
by Gökhan on Mart 1st, 2012 in Çeşitli
Ara
29
Aynı şekilde kamerayla çok oynayan yönetmen de iyi yönetmen değildir. Neden? Meselenin kökeninde Aristo var, evet yanlış okumadınız Aristo. Hala gündemdeki ve geçerliliğini koruyan kitabı Poetika’da anlattıkları. Tabi meseleleri Aristo’ya indirgemek de başka bir sorun, biz kamerayı oyuncak zannedenlerin anlayacağı şeyleri yazmaya çalışalım ve ifade etmiş olalım ki klasik drama yapıyorsanız, ki yapmaya çalıştığınız şey […]
Kas
01
Oyunculuk inanmaktır: Hayali bir karakteri doğurmaktan ibaret olan bütün sanatların en tartışılır durumlarına getirilen ne güzel bir tanımlama! Bir aktör sahnede olan biten her şeye inanabilme kabiliyetinde olmalıdır. yazılmış bütün durumlarınıza ve her hareketinize inanıyor olmanız gerekmektedir. Karakterinize tam olarak inanmalısınız ki gerçeği karakterinizin içinde nasıl bulacağınızı bu sayede bilmeli, bu hayali kişinin sizin üzerinizden […]