Archive for the month Şubat 2011

  

Türkiyede Nasıl Film Çekilir? -2

Üniversite öğrencisi olduğum yıllardı. İlk kez bir film setinde görev alacaktım. İçimdeki sinemacı olma isteği o yaşlarda son halini almamıştı. İki şeyi çok iyi hatırlıyorum: Bir, bulunduğum setteki film çekimi imkanlarını ve filmciliğe ait profesyonel ortamı beğenmeme duygusu. İki, alelade bir planın çekimi için bile ne çok zaman harcanması gerektiği. İlk duygum, yani Türkiye’deki film […]

Patton

Patton, 7 oscarlı büyük bir film. II. Dünya Savaşı’nda amerikan ordusunda önemli komuta görevleri alan amerikalı general George S. Patton‘ın savaş güncesi; kendisini Kartaca’lı Hannibal ile kıyaslayan bu adamın, savaşın başlangıcındaki bakış açısını müthiş bir şekilde tanıtarak başlıyor. Bu bakış açısı, Patton’ın savaşçı egosunu ortaya koyduğu gibi, yakın geçmişte (ve belki de halen) kendini Roma […]

Sinopsis Nedir, Nasıl Yazılır?

Yazarlığın bir yöntemi olur mu demeyin, elbette olur. Özellikle sinema ya da televizyon alanında üretim çevrimine girmiş ya da girmek isteyen bir yazar iseniz bir yöntem tutturmanız şart. Yazar olmak için, konuya yabancı olanların zannettiği gibi uçuk ve bohem yaşam tarzları gerekmez. Yaşam tarzı yazarın tercihine kalmış bir konudur. İlhama daha açık yaşayabilmek için kimileri […]

Audi alteram partem

…Bir olayda olup bitenleri anlatırken egemen olan tarafın ele geçirdiği propaganda avantajının farkına varmıştım. İranlıları Yunanlıların gözünden, Spartalıları ve Boetialıları Atinalıların ve Filistinlilerle Fenikelileri de İsraillilerin gözünden değerlendirdiğimizi farketmiştim. İnsan bir şeyin doğrusunu anlamak isterse sessiz kalan tarafın bakış açısını da göz önünde tutması gerekir. Sesini duyuran tarafın söze başlayıp son sözü söylemesine izin verilmemelidir. […]

“İyi kitap”

Elli yıl kadar önce Tiflis’te hapisteyken, elime tanınmış bir yazarın kitabı geçti. Hücrede yalnızdım ve sahip olduğum tek kitap buydu. Okudum ve sayısız kereler tekrar okudum. Onu tüm hayatım boyunca hatırlamam gerekirdi değil mi? Daha salıverildiğim anda onu tamamen unuttum ve bugüne dek onu tekrar okumayı canım hiç istemedi. Gerçek edebiyat değildi, nedeni bu… Tolstoy […]