Yazar Olacak Çocuk

Yazar olacak kişi çocuk ruhludur, yaşı ne olursa olsun ona çocuk diyebiliriz bu sebeple.
Yazar olacak çocuk, kendini belli eder;
Deli gibi kitap okur, kitap kurdu olur, gazete, dergi ya da internette bulduğu ilgisini çeken her şeyi okur. Başlarda ne bulursa okur ama sonraları seçici olmaya başlar.
Klasikleri su gibi yutmuştur. Dünyanın bütün masallarını merak eder.
Sadece okumayı değil dinlemeyi de sever.
Dünyanın farklı yerlerinde yazılmış, farklı kültürlere ait klasikleri çok sever.
Yazar olacak çocuk hep hayal kurar. Çoğunlukla içe dönüktür.
Yazar olacak çocuk yalnızdır. Eğer kendisi gibi hayalci ve kitap kurdu arkadaşları yoksa tek başınadır ama mutsuz değildir. Çünkü onun sayısız dostu vardır. Jonathan Livingston ya da Hayy bin Yekzan onun dostu olabilir, ikisiyle birlikte hayalgücünün kanatlarında kıtalararası hatta yıldızlararası bir yolculuğa çıkabilir.
Yazar olacak çocuk kırılgandır. Alınmak isterse sebebe ihtiyaç duymaz.
Ne hayallerini, ne yeteneğini kimsenin gözüne sokmaz. Sorsalar bile söylemez çoğu zaman. Burnu büyük değildir. Kibirli olduğu için değil çabuk üzüldüğü için yazdıklarını kolay kolay paylaşmaz.
Yazar olacak çocuk çok yönlüdür. Sadece okumayı ya da yazmayı değil çizmeyi, söylemeyi hatta oynamayı çok sever.
Yazar olacak çocuk Küçük Prensi çok sever. Yazar olacak çocuk Raskolnikov’u da çok sever.


Yazar olacak çocuk mutlaka yazar. Yazmayan yazar olmayacağını bilir. Asla tembel değildir. Ama bir hayalin peşine düşüp deli gibi çalışması kolay olmaz çoğu zaman. Çünkü yazar olacak çocuğun önündeki en büyük engel kendisidir.
Yazar olacak çocuk aşıktır. Hayatında bir başkası olmasına gerek yoktur. Bir başkası varsa da aşık olur yoksa da aşık olur.
Yazar olacak çocuk okuyucusunu arar. Yazdıklarının etkisini okuyucusunun gözlerinde, sesinin tonunda, görmek ister. Göremezse eğer dünyanın en hüzünlü insanı oluverir. Yazar olacak çocuk sessizdir ama kağıda çiziktirdikleri bas bas bağırır.
Hayallerini anlatabileceği, yazdıklarını anlamaya çalışacak birini bulamazsa çok üzülür. Ama asla küsmez. İnatçıdır. Bütün dünya yazdıklarıyla alay etse, belki sadece bir gün hayata küser ama ikinci gün eline alır kalemi, yeni bir hayale hayat vermeye çalışır.
Yazar olacak çocuk bir insandır ama aslında bir insan değildir. Bir insan bedeninde onlarca belki yüzlerce insan yaşıyor gibidir.
Yazar olacak çocuk her şeye meraklıdır. Moai heykellerinin neden yapıldığını da merak edebilir, patlıcan denen garip sebzenin anavatanını da. Ne bulursa okuması biraz da bu yüzdendir ya…
Yazar olacak çocuk her zaman öğrenir. Meraklı olmaktan farklı bir şeydir bu. Önyargılarını doğrulamak ya da doğrulatmak derdinde değildir. Zihni de kalbi de her zaman boş bir sayfa gibidir. Ama bu demek değildir ki nereye çeksen oraya gelir. Hayır! İnatçı olmak isterse ondan daha inatçısını bulmak zordur. Önyargılı olmak isterse ondan önyargılısını bulmak zordur.
Yazar olacak çocuk kendine hayransa yazar olamaz. Yazar olursa kendine hayran olur. Kendine hayran olsa bile yine de bilir Narkissos’un hikayesini. İçin için yer bitirir ruhunu, ama bu kez de Pygmalion oluverir. Yazar olacak çocuğun bütün hayatı bu ikisiyle mücadele içinde geçer. Eğer ki yazdıkları ona şöhret ya da servet getirmişse bu savaşı hep kaybeder. Hep demeyelim haydi, çoğu zaman kaybeder.
Yazar olacak çocuğun gözü hep yaşlıdır. Ağlamak sıradan ve günlük bir iştir onun için. Erkek de olsa kadın da olsa böyledir bu. Sebebe bile ihtiyacı yoktur bazen.
Yazar olacak çocuğun karanlık tarafları da yok değildir.
Yazar olacak çocuk bağlanacak en az bir şeye, her an sahiptir. Bu bazen acı çekmek bile olabilir. Bu yüzden bağımlılık denen illetin bütün tuzaklarından korkmalıdır. Maddeye ya da bir hayale bağlanıp, ruhunu kaptırmak, en ölümcül en karanlık girdabıdır yazar olacak çocuğun.
Yazar olacak çocuk diğer tüm insanlar gibi bir insandır. Aynı anda birden fazla hayat yaşayabilmek dışında bir özelliği yoktur. Eh, bu da önemsiz sayılmaz!
Yazar olacak çocuğu çevreleyen duvarlar başkalarınınkilerden çok daha yüksektir. Parayla tanışmadan önce yazmaya başlaması lazımdır. Başarı, para ya da şöhret erkenden gelirse eğer, bağımlılıkları değişeceği için geri dönüşü olmayan bir yolda kendini buluverir. Bazen iş işten geçmiş olur bazen olmaz.
Yazar olacak çocuk, ne olursa olsun hayretler içinde kalabiliyorsa, hep yazar olacak çocuk olarak kalır.
En acıklısı da; yazar olacak çocukların küçük yaşlardan itibaren aile ve toplum tarafından ‘garantici’ olmaya şartlandırılmasıdır. Garantici çocuktan yazar mazar olmaz çünkü.

Bu yazı Çeşitli kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yazar Olacak Çocuk için 2 cevap

  1. Ali Bulut der ki:

    Gökhan,Aydın Efele Lisesi’nden Ali Bulut Aydın’da Aile Hekimliği yapmaktayım .
    Bu yazını okuyunca ,okumanın ve yazmanın önemini anladım.Başarıların devamını diliyorum iyi günler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.