Bir senaryo örneği

Senaryo yazmaya ilgi duyan hemen herkesin ilk merak ettiği şeylerdendir. Gerçek bir filme ait bir senaryonun sayfaları. Sanki bu sayfaları görünce senaryonun yazmanın bütün sırlarını keşfedecektir insan. Oysa sadece kendine özgü bir sayfa düzeniyle yazılmış bir metinden ibarettir senaryo. Aşağıdaki küçük resimlere tıkladığınızda Sıfır Dediğimde‘ye ait senaryonun dördüncü taslağının ilk beş sayfasını göreceksiniz. Aşağıda göreceğiniz senaryo, Final Draft ile yazılmıştır. Sayfa formatı basit iştir. Bir bilgisayar programı işinizi kolaylıkla görmenize yarar. Asıl iş içerikte…

 

Senaryo yazarlığının asıl güçlüğünü aşmanızda yardımcı olabilecek diğer başlıklar için aşağıdaki sayfalara da göz atmak isteyebilirsiniz:

Senaryo Yazarken Merak Ettikleriniz
Yazmanın Yöntemi Olur Mu?
Belli Başlı Dramatik Yapı Yaklaşımları
Pixar’dan Senaryo Yazarlarına Öneriler
Dramatik Yazımın Kuralları Olur Mu?
Sinopsis Nedir, Nasıl Yazılır?

Bu yazı Senaryo Yazarlığı kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir senaryo örneği için 261 cevap

  1. Recep GÜL der ki:

    Merhabalar Hocam.
    Yalnız bu Amerikan sitili senaryo kalıbı değil mi? Sanırım ülkemizde bu format pek kullanılmıyor.Ya da ben yanlış biliyorum.
    Saygılar

    • Cemal Kağan der ki:

      Sevgili Recep, ülkemizde Fransız senaryosu yaygın olsa da Amerikan stili artık senaristlere daha kolay ve pratik geliyor. Yani artık Amerikan stili senaryolar daha yaygın 🙂 Bilgi dahilinde ise bir şey sormak isterim. Dizi senaryolarında jenerikten önceki sahnelere ne diyorduk? Aklımdan uçup gitmiş sanki 🙂

  2. Gökhan der ki:

    Eskiden sadece aksiyonlar sola, diyaloglar da sağa yazılırdı. Deneyenler bilir, daktilo ile yazıyorsanız çok mesele teşkil etmiyor ama MS Word gibi bilgisayar programlarını kullanarak senaryo yazıyorsanız, sayfa formatı için harcadığınız zaman, sizi senaryo yazmaktan bile soğutabilir! Amerikan formatı adı verilen yazıda örneğini koyduğumuz format, senaryoyu bilgisayarda yazanlar için büyük kolaylık sağlıyor. Öte yandan her yerde bulabileceğiniz senaryo yazma programları da bu formatta yazmanıza imkan tanıyor. Bu formatın dünyanın pek çok yerinde bir endüstri standardı haline geldiğini belirtelim. Farklı sayfa formatları ile yazılan senaryoları yapımcılara okutmanız gittikçe güçleşiyor. Ülkemizde de -eskiler hariç- bu sayfa formatı çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Piyasadaki senaryo yazma programları sadece otomatik sayfa formatı sağlamıyor, aynı zamanda bir prodüksiyon asistanı görevi de yapıyor. Sahne analizleri, karakter analizleri yapma, storyborad ya da prodüskiyon takvimi hazırlama şansına sahip olabiliyorsunuz. Hal böyleyken eski formatta ısrar etmek çok anlamlı değil. Ki çoğu kimse de ısrar etmiyor zaten.

  3. Recep GÜL der ki:

    Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim hocam.
    Senaristlik kursuna gittiğimde belirttiğim şekilde bilgilendirildim.Onlarda sizin söylediklerinizin tam aksine Amerikan formatı sıkıntı teşkil edebilir demişti.Şu an anlıyorum ki bunu söyleyen hocamın eski formatta devam ediyor.
    Ayrıca zaman kaybı ve uğraştırma anlamında da çok haklısınız.Kesinlikle gereksiz -tabi böyle bir şansımız varken-.
    Tekrar teşekkürler.

  4. Ebuetka der ki:

    Hocam iyi ve kullanımı kolay bir senaryo programı öneririmisiniz.

  5. Gökhan der ki:

    Celtx – Açık kodlu bir senaryo yazma programıdır. Ücretsizdir.
    Final Draft – Celtx’e göre daha kapsamlıdır, ücretlidir.

    Ben Celtx kullanıyorum 🙂

  6. selen der ki:

    diş macunu seraryo örneği nolur

  7. can der ki:

    bu programları uygulamaya çalışırken varsa da tüm yaratıcılığım kayboluyor

  8. hakan der ki:

    1970’li yıllar olmaz yalnız ya 70’li yıllar diyeceksin yada 1970 diyeceksin senaryo yazım yanlışı dolu

    • Gökhan der ki:

      Teşekkürler. Yazım yanlışları vardır doğrudur, olmasa çok iyi olur, yazım ve dil kurallarına azami dikkat etmek gerekir. Ama şunu da unutmamak gerek: senaryo seyirci için yazılmaz. Senaryo aslında teknik bir metindir ve okuyucusu sinema (ya da TV) profesyonelleridir. Benim kişisel görüşüm böyle bir metinde biçimsel kusursuzluktan ziyade teknik metnin maksadına ulaşıp ulaşmadığıdır. 1970’li yıllar ya da 70’li yıllar bu fikrime güzel bir örnek. Eğer bu bir hikaye, şiir ya da roman metni olsaydı bir hata olurdu. Dediğim gibi, yapabilen kendi senaryosunu kusursuz yazabilir.

  9. kübra der ki:

    merhaba… adım kübra bende kendi çapımda amatör olarak bir şeyler yazmak istiyorum. Ama aklımı bir türlü toparlayamıyorum ve bu yüzden de bir türlü başlayamıyorum.Nasıl başlamalıyım. Bana yardımcı olur musunuz ???

    • Ali Mehmet Türkoığlu der ki:

      Kübra hanım, her şeyden önce senaryonun hikayesini aklınızda başlayıp bitirmeniz gerekir ki, muhteviyatı ve gidişatı da akıcı olsun; yoksa sonunun ne olacağını bilmediğiniz bir senaryo pek sağlıklı olmaz; olsa da mantık detoneli ve tutarsızlıklarla dolu olur ki, bu yüzden bir çok filmi izlerken kanal değiştirdiğim çok olmuştur.

  10. Gökhan der ki:

    Senaryonuzu; önce bir iki cümlelik fikir ile sonra yarım sayfalık özeti ile sonra maksimum iki sayfalık sinopsis adı verilen daha geniş özeti ile aşama aşama genişleterek yazabilirseniz sanırım bir plan dahilinde gittiğiniz için daha kolay yazabilirsiniz. Sahne 1’den başlayarak senaryo yazmak zordur. Önce ne yazacağınızı tasarlamalısınız. Sinopsis de size yeterli gelmeyecektir, sonraki aşama senaryonuzun tam tasarlanmış hali minimum sekiz maksimum yirmi sayfa olarak öngörülen tretmanı yazmaktır. Elinizde iyi tasarlanmış bir tretmanınız olursa senaryo yazmak size daha kolay gelebilir, en azından boşlukta kaybolmazsınız. Kolay gelsin…

  11. emin der ki:

    hocam bu gunlerde olusturmayı planladıgım bı senaryo var ve bunu yapımcılarlada paylasmak ıstıyorum bana maıl olarak gondermemı ıstedıler sızce gondermelımıyım bırde ortalama kac sayfa ıdeal bır goruntu cızer tesekkurler

  12. Gökhan der ki:

    Öncelikle senaryonuzu yazıp bitirdikten sonra kendi adınıza tescil ettirmenizde fayda var. Bu işlem noterlerde yapılıyor ve sayfa başına ücretlendiriliyor. Küçük fontlar ve arkalı önlü kağıtlar tavsiye edilir. Bunu yapamıyorsanız kendinize iadeli taahhhütlü posta içinde senaryonuzu atın ve zarfı açmayın. Yine de hazırlıklı olun, her şey olabilir. Yapımcılar, sizi iyi tanımıyorlarsa senaryonuzu genellikle baştan sona okumazlar. Ana fikrinizi biliyorlarsa senaryonuzu görmek isteyebilirler. Bu durumda da acemiyseniz bu göze batabilir. Ancak çok iyi fikirler ve altın yumurtlayacak tavuk olduğunuzu kanıtlayan senaryo sayfaları her zaman işe yarar. Yine de pembe hayaller kurmayın. İyi ilişkiler kurmak bizim meslekte en etkili yoldur. Unutmayın sizin güvenmeye ihtiyacınız olduğu kadar insanlar da size güvenmek isterler.

  13. rahmiye nizamoğlu der ki:

    Hocam merhaba…..Kültür Bakanlığından DİZİ FİLM SENARYO YARIŞMASI, birincilik ödülüm var.Ayrıca bir sinema filmi senaryom da,yine Kültür Bakanlığından destek fonu aldı.TRT ‘ DE.BÜTÜN KOMİSYONLARDAN GEÇİP,BÜTÇESİ BİLE ÇIKTI …AMA AKSİLİKLERDEN DOLAYI ÇEKİLEMEDİ…..BİRÇOK ÖZGÜN SENARYOM VAR….KİMLERLE MUHATAP OLMAM GEREKTİĞİNİ BİLMİYORUM….YARDIMCI OLABİLİR MİSİNZ?

    • Alin der ki:

      iletişim araç gereçlerinin bir insanın hayatındaki rolünü bir gün ile senaryolaştırmak istesem nasıl nasıl bir orjinal makale çıkarabilirim .Etkili ve etkisiz iletişim tekniklerini tanımlayarak ve herbir tekniğin tanımını ve özelliklerini belirterek yazmam gerekiyor. Daha sonrada bu olayı iletişim teknikleri kullanarak yazmak istesem nasıl olacaktır. Yardımcı olabilirseniz çok sevirim iyi günlerr..

      • Gökhan der ki:

        Senaryo mu yazmak istiyorsunuz makale mi? İkisi birbirinden çok farklı. Makale bilimsel bir metindir, senaryo ise kurmacadır. Senaryoda bir öykünüz olmalı ve o öykü ile anlatmak istediğiniz şeyleri öğretici olmadan seyirciye aktarmaya çalışmalısınız. Makalede ise bir teziniz vardır ve o tezi, o iddiayı kanıtlarınızı sunarak ispat etmeye çalışırsınız. Tamamen ayrı kategoriler. Makale yazarlığı bu sitenin ve benim uzmanlık alanım değil. Senaryo yazarlığı konusunda sorunuz varsa cevaplamaya çalışırım.

  14. Gökhan der ki:

    Senaryolarınızı seyirciye ulaştırmak istiyorsunuz. Ama daha önce seyirciye onları ulaştıracak aracılara ulaşmanız gerek. Yani yapımcılara. Bunun en iyi yolu bizzat yapımcılarla tanışarak projelerinizi anlatmaktır. Uzaktan tanışıklıklar iyi değildir. Bizzat kapıları çalmalısınız. Ne kadar çok yapımcının kapısını eskitirseniz o kadar şansınız artar. Sektörden şahsen tanıdığınız insanlar varsa size referans olabilirler. İşiniz bu şekilde hızlanabilir. Hiç bir arkaplanınız ve tanıdığınız yoksa bu arkaplanı ve çevreyi oluşturmak size düşüyor. Mevcut dizilere ya da filmlere senaryo yazan ekiplere dahil olmayı da deneyebilirsiniz. Unutmayın iyi fikir herkesin aradığı bir şeydir. İyi bir plan yapın, hangi konuda ne kadar esneklik yapabileceğinize en baştan karar verin ve bu kararınızı asla değiştirmeyin, sonra da harekete geçin. Başarılar dilerim.

  15. aykut der ki:

    Hocam şuanda senaryo yazıyorum ve bir kaç önemli noktayı bakmak için nete girdim ve bu yazılarla karşılaştım.Öncelikele bir senaryo yazdım yapımcıya götürdüm olmamış dedi.Fikrimi çok beğendi ve benden hikaye halini istedi acaba sizce neden öyle yapmış olabilir?

    • Gökhan der ki:

      Daha önce yazdığı bir senaryo filme alınmamış, yani tecrübesiz bir senaryo yazarı olduğunuzu varsayıyorum: Bence bir yapımcıdan alınabilecek belki de en iyi cevabı almışsınız. Sizden sinopsis yazmanızı istemiş. Çünkü muhtemelen fikriniz senaryo aşamasına getirilirken tecrübe eksiklikleri yaşadınız ki bu çok normal. Eğer sinopsisi yapımcıya götürürseniz muhtmelen tanıdığı senaryo yazarlarıyla birlikte çalışmanızı isteyecektir. O istemezse siz bunu isteyin. Hatta şart koşun ki elinizden sinopsisi alıp sizi devre dışı bırakmasınlar. Tecrübeli senaryo yazarlarıyla bu ilk senaryonuzu yazarken çok şey öğreneceksiniz. Yapıcı olun, olumlu davranın, didişmeyin. Çünkü siz öğrenme ve tecrübe edinme durumundasınız. Eğer dürüst insanlara karşı siz de dürüst olursanız kazanırsınız. Çalıştığınız ekip size karşı büyük yanlışlar yapmadığı sürece uyumlu çalışmaya gayret edin. Kolay gelsin.

  16. Mirmu der ki:

    Hocam yazınızı ilgiyle okudum. Elimde 29 bölümlük, fantastik-kurgu temalı senaryom var. Gerekli işlemler de yapıldı noterde. Kapıları aşındırma fikri biraz tezcanlı geliyor bana nedense. Kaldı ki, bu senaryonun sadece görsel temelini hazırlayacak bir ekip var mı Türkiye’de bilmiyorum. Birkaç yere posta olarak gönderdim ama nafile. Fantastik kurgunun ülkemizde en fazla gideceği yer Selena, Sihirli annem gibi yapımlardır sanırım. Sektöre küstüm diyebilirim 🙂 Bu nedenle senaryoyu kitap haline getirme girişimlerim başladı. Yüzbinler satmasa bile -ki buna bile inanıyorum, en azından çocuklarıma “Hayalimdi yaptım” dedikten sonra göstereceğim birşey olacak. Sektöre girmeye çalışan arkadaşlara tek tavsiyem, tanıdık yoksa, bu ülkede işiniz sadece en güçlünün elinde. Onun adı, Şans!

  17. Belgin Sönmez der ki:

    Bu bir yetenektir Allah vergisi bence..

  18. uykusuz der ki:

    yorumları okudum ve size ulaşmak istedim gökhan bey.üniversite öğrencisiyim ve sanatın her dalıyla ilgiliyim.özelden bana ulaşmanızı istiyorum paylaşmak istediğim ilginç olduğunu düşündüğüm fikirlerim var.lütfen ses olun bana.

  19. Meltem der ki:

    Merhaba hocam, sizden şu konuda yardım istiyorum. Hali hazırda olan word’e yazmış olduğum bir senaryom var ama ben onu Fransız tarzına hangi programda getirebilirim. Celtx’i indirdim kullanımı hoş, gerçekten hoşuma gitti ama Amerikan tarzı. Amerikan tarzını benimseyemedim çok karışık. Türkiyedeki birçok yapımcı da Fransız sitili yazdığına göre eminim bunu daktilo ile yapmıyorlardır. Fransız stili bir senaryo programı biliyorsanız lütfen söyler misiniz??

  20. Gökhan der ki:

    Senaryo yazım programlarının bazılarında “AV script” olarak geçen modu seçerek 2 sütunlu senaryo stiline geçebilirsiniz. Ya da MS Word gibi herhangi bir yazı editörü programla aynı işi yapabilirsiniz. Adobe.com sitesinden kayıtlı kullanıcı olarak ücretsiz bir şekilde Abobe Story senaryo yazma programında değişik formattaki senaryo yazım imkanlarını da kullanabilirsiniz. Kolay gelsin.

  21. Mehmet der ki:

    Merhabalar hocam. Benim elimde gerçeğe dayalı bir öykü var, kısa bir şekilde özetini çıkardım, bunu kendim çekmeyi düşünüyordum ama malum imkanlar kısıtlı yapamıyorum imkanlarla birlikte amatör olmakta ayrı bir sıkıntı tabi. Bu öyküyü kime ulaştırabilirim sizce? Bunun dışında elimde kısa film senaryoları var ve bunları çekmek için kamera araştırıyordum en çok önerilen canon eos 60d sizinde fikrinizi alabilir miyim?

  22. Gökhan der ki:

    Senaryonuzun TV için mi sinema için mi olduğuna karar verdiyseniz size göre o alandaki en uygun yapımcılara ulaştırmayı deneyebilirsiniz. Yapımcıları ya da yapım şirketlerini yaptıkları işlere göre az buçuk tanımanız mümkündür. Elinizdeki hikaye hangisine daha uygun görünüyor? Fabrikatör bir amcanız varsa ona da okutmayı denemeniz faydalı olabilir. 🙂
    Yazdığınız kamera DSLR adı verilen fotoğraf makinesi olup da HD film çekebilen modellerden biri. Kamera tiplerinin hepsinin birbirlerine göre artı ya da eksi yönleri olabiliyor. Benim önerim çekmeyi planladığınız filmlere göre bir kamera modelini seçmeniz. Yani örneğin kamera hareketi bol, (pan-tilt-elde kamera vs.) ya da hayatın akışı içinde yerleşik bir film seti kurmadan filmler çekecekseniz DSLR kameralar bas-çek kameralar olmadıkları için sizi mutlu etmeyebilir. Kolay gelsin.

  23. Bayezid der ki:

    İyi günler hocam. Birşey sormak istiyorum. Her gece yatağa girdiğim vakit, gözlerimin önüne muhteşem bir film geliyor. Sadece düşünüyorum, düşünüyorum ve düşünüyorum. Daha sonra, inanılmaz bir şekilde sinema filmi izlemiş hissi geliyor ve birden bire ürperiyorum. Gözlerimin önüne gelen fikir, düşünce ve hikaye beni olağanüstü bir biçimde herycanlandırıyor.Bu olayı yaklaşık iki yıldır yaşıyorum. Her gece ve her başımı yastığa koyduğumda, sanki elimde mısır sinema izliyormuş gibiyim. En sonunda bu olayı, senerya haline getirmeyi düşündüm ve karar verdim. Gördüğüm hikayeyi ve karakterleri kağıda dökeceğim. Bunda kesin kararlıyım. Buraya kadar herşey normal, işler bundan sonra sarpa sarıyor. Malesef senaryo yazmayı bilmiyorum. İnterentteki bilgiler aydınlatıcı gelimiyor. Eğer senaryomu yazabilirsem, Yılmaz ERDOĞAN , Cem YILMAZ ve Şafak SEZER’i yakinen tanıyan dostlarım ve abilerim var. Sizce onların seneryoma bir faydası olurmu. Bu benim için bir avantajmı ? Sorularımın cevaplarını merakla ve heycanla bekliyorum.

    İyi çalışmalar.
    Saygılarımlar …

  24. Gökhan der ki:

    Bayezid, “senaryo yazmayı bilmek” iki ayrı anlam taşır. Genel olarak bilmekten kastedilen şey senaryo sayfa düzeni olsa da işin aslı öyle değil. Asıl senaryo yazmayı bilmek demek senaryonun yapısını, hikayenin yapısını, karakterleri, yani içeriğindeki temel özellikleri bimek demektir. Şahsen benim önüme senaryo sayfa formatına uygun olmayıp da içerik olarak dört dörtlük bir senaryo gelse sayfa formatına hiç takılmam. Çünkü asıl iş öyküyü ve karakterleri iyi kurabilmekte. Peki bu öğrenilebilecek bir şey mi? -Tabii ki. Ama önemli bir şartı var: Odaklanmak. Senaryo yazmak bir meslektir. Hobi değildir. Bir yaşam tarzıdır. Nasıl ki doktorluğa, tıbba ait incelikleri boş vakitlerinizde öğrenemezseniz, senarist olmaya karar verdiğiniz andan sonra -herhangi başka bir işle meşgul olsanız bile- senarist olarak yaşamaya başlamalısınız. Deli gibi kitap okumak ve film izlemek bu mesleğin ilk adımı. Bu ilk adımda bile mazeret üretip üretmediğinize bakınız. Her senarist bunu yapar mı? – İyi bir senarist yapar. Size önerim günde en az 10 sayfa yazacak kadar çalışmaya başlamanız. Hayalinizde canlanan sahneleri kağıda dökmeye başlayın. Şekil şemaili bu sayfada örneklerine bakarak görebilirsiniz. Çok takılmayın. Siz hikayenizi ve karakterlerinizi kurgulayın. En az 80 sayfalık bir metin yazıp bitirdiğinizde okuyun. Belki defalarca yeniden yazmanız gerektiğini göreceksiniz. Bunu yapabilecek enerjiniz, zamanınız, inancınız varsa senarist olabilirsiniz. Senaryonuz bittikten sonra saydığınız isimler senaryonuzu beğenirlerse yolunuz açılır, elinizden tutarlar. İstisnasız herkes, her yapımcı iyi senaryo aramaktadır. Kolay gelsin.

  25. Meltem der ki:

    Hocam, merhaba benim elimde 197 sayfalık bir senaryom var, ama bunu duyanlar bir uzun metraj için çok fazla uzun olduğunu düşünüyorlar, sizde de öyle mi?? Fransız tarzında yazdım.
    İyi akşamlar…

    • Gökhan der ki:

      Syd Field, her gün yüzlerce senaryo okumak zorunda kalan Hollywood yetkililerinin çoğu senaryoyu sadece sayfa düzenlerinin “profesyonelliğine” bakarak okumadan elediklerini itiraf ediyor. Aksiyon çok fazla diyalog çok az ise senaryoyu bir amatörün yazdığını düşünüyorlar ve okumaya değer görmüyorlar. Ya da tam tersi, aksiyon çok az diyalog çok fazla ise aynı şekilde… Sayfa sayısı da bu ölçülerden biri. Standart formatta yazılmış bir senaryoda her sayfa, film süresi olarak yaklaşık bir dakikaya tekabül eder. 197 sayfalık bir senaryoyu gören yapımcı önünde 197 dakikalık bir film olduğunu düşünecektir. Muhtemelen okumayacaktır bile… not:1 sayfa = 1 dakika kuralını ülkemizdeki film insanları da biliyorlar 🙂

    • tunç der ki:

      merhaba fransız tarzını hangi programda yazdınız ögrenebilir miyim? başarılar dilerim

  26. burak der ki:

    çok güzel tşk

  27. emine der ki:

    hocam merhaba ben senaryo yazdım ve bunu film haline getirmek istiyorum ne yapmam gerikiyo… her hangi bi yönetmenle konuşsam senaryoyu ücretsiz versem ama başrölde kendim oynasam olurmu böyle bi şansım var mı lütfen yardımcı olun

  28. Gökhan der ki:

    Aynı anda iki büyük hedef genç insanlar için aynı anda aşılması gereken iki büyük engele dönüşebilir. Hedeflerinizden birini bekletin diğerine odaklanın derim. Senaryo yazarlığı mı, yoksa oyunculuk mu? Seçtikten sonra her ikisi için gereken eğitimi (ister okul ister kendi kendinize) almaya çalışırsınız.

  29. ahmet furkan der ki:

    hocam bütün sayfayı okudum ve aklıma takılan şu oldu. ben de bir senaryo yazıyorum fakat senaristliği bir meslek olarak hedeflemiyorum. daha doğrusu arkadaşlarla bir aksiyon fiilmi çekmeyi planlıyoruz. senaryoyu hazırlama işi de bana düştü. önerilerinizi alabilir miyim?

    • Gökhan der ki:

      Sonuçta bir senaryo yazıyorsunuz, yani ileride meslek olarak seçin ya da seçmeyin yaptığınız işi ciddiye almanızı öneririm. Özellikle aksiyon filmi senaryolarında yazdığınız aksiyonu olabildiğince ayrıntılandırmalısınız. Bir örnek vereyim; şöyle bir cümle yerine: “Kovalamaca yaşanır.” şöyle bir cümle: “Kovalamaca kaldırımda başlar, öndeki adam yol kenarına park etmiş araçların arasından güçlükle kendini trafiğin aktığı caddeye atar. Tam o sırada hızla bir kamyonetin kendisine yaklaştığını farkeder. Kamyonet acı bir fren yapar, tam duramaz ve adama hafifçe dokunur. Adam yıkılmaz ama sendeler, koşmaya devam eder ancak peşindeki adam daha da yaklaşmıştır. Bu kez gelen araba olup olmadığını kontrol ederek caddenin karşısındaki kaldırıma doğru son hızla koşar… vs.vs” çekim sırasında “şimdi ne yapsak acaba?” diye bocalamanıza engel olur. Bunun dışında senaryo yazmanın prensipleri değişmez. Karakteriniz canlı yazılmış bir karakterse, yazacağınız aksiyon anlam kazanır. Yoksa yalnızca koşan bir adam olur.

  30. mehmet der ki:

    Hocam,yapımcılar dil kurallarına fazla önem verirlr mi?

    • Gökhan der ki:

      Önem veren de çıkar vermeyen de. Ancak şu kadarını söyleyeyim: Yazım kurallarından habersiz bir senaryo yazarı olmamalı. Ben kendi adıma yazım yanlışlıklarında abartılı bir durumla karşılaşırsam, “bu yazarın yaptığı işe saygısı yok, benim okuyup beğenmemi istiyor” diye düşünüyor ve senaryo hakkında olumsuz düşünüyorum.

  31. evren der ki:

    hocam siz aklınızda olan fikirleri,bilgileri yani düşünebildiğiniz her şeyi en iyi şekilde kaleme alabildiğiniz belli oluyor.benim de üzerinde çalıştığım bir senaryo var.konusu,sahneleri,fikir olarak çok iyi bir senaryo ama yazamıyorum.sebebide kafamın ailemle meşkul olması ben ailemi bırakıp istanbula ordanda yalovaya geldim.inşaatta çalışmak,senaryo yazmak, fitness`e gitmek derken çok yoruldum.beni yoran üç sebebte tek hedeftir hedefte iyi bir oyuncu olmak hepsi artı yönler kazanmak için.işibırktım fitnesse gitmeyide şimdi tek hedefim senaryoyu en iyi şekilde yazmak yazdıktan sonra senaryoyu kime götürüp yüzyüze görüşe bilirim yardımcı olursanız sevinirim.

  32. Safa Kadir der ki:

    Hocam bütün soruları ve cevaplarını sonuna kadar sabırla okudum. Benim de aklımda kağıt üzerinde kurabilsem çok etkili olacağını düşündüğüm fikirler var ve senaryoya dökmek istiyorum. Ama çoğu kez düşünmeye başladığımda kafamda canlanan belli başlı bir kaç sahneden ötesine geçemiyor, zorlayınca da önceden izlediğim aklımda kalmış sahnelere hapsolmuş şekilde canlanıyor. Açıkçası düşünmeye çalışırken zihnimi kurcalayan pek çok şeyden kurtulduğumu ve yeterli zamanı verdiğimi düşünmüyorum. Ama bunu bilmeme rağmen “asıl sebebin hayal gücümün olmayışı olduğunu ve yol yakınken hiç bulaşmamamı” söyleyen bir kurt sürekli içimi yiyor. Siz bu konuda neler söyleyebilir ve tavsiye edebilirsiniz?

  33. Gökhan der ki:

    Yazdıklarınıza ve ifade ediş şeklinize bakarak söylüyorum, yetenek endişelenmeniz gereken en son konu sanki. Öncelikle yönteme ihtiyacınız var gibi görünüyor. Önerdiğim ve uyguladığım yöntemi “en sade fikirden senaryoya aşama aşama” şeklinde tarif edebiliriz. Önce sizi yazma konusunda heyecanlandıran fikri bir kaç cümle ile ifade etmeye başlarsınız. Sonra bu fikri biraz olay ve entrika ile süsler ve yarım sayfaya çıkartırsınız. Daha sonra iki sayfalık bir film özeti elde etmeye çabalarsınız. Buna sinopsis diyoruz. Bu aşamadan sonra da ortalama 8-20 sayfa uzunluğunda tretman adını verdiğimiz diyalog dışında eksiği olmayan bir uzun film öyküsü elde edersiniz ki artık her sahne kendisi yazıyor hale geleceği için belli başlı sahnelere sıkışıp kalmamış olursunuz. Tedrici yazım yöntemi senayonuzun oluşumunu kontrol altında tutmanıza yarar. Bir sonraki adımda ne yapacağınızı bilmenize yarar. Çünkü senaryo “hadi bismillah sahne 1” diyerek yazılmaz. Kolay gelsin.

  34. Dilfiruz der ki:

    Hocam iyi geceler yukarıda okuduklarım gerçekten ilham verici. İnsana yapabileceği hissini veriyor. Benimde aklımda kendi yaşadıklarımdan esinlendiğim bir film fikri var. Ülkemizde dram tarzı filmlerin yaptığı gişelere bakılacak olursa iyi bir yapımcı, yönetmen ve de tabiiki reklam 3’lüsü ile çok iyide bir gişe yapabileceğini düşünüyorum. Sorum şu sayın hocam; senaryoyu yazarken kişi tasvirlerini ayrıntılı yapmalımıyız yoksa yönetmenemi bırakmalıyız işin o kısmını. Tekrar iyi geceler ve iyi çalışmalar diliyorum.

  35. Gökhan der ki:

    Karakterin dış görünüşünü kastediyorsanız; eğer anlattığınız hikayeye katkısı olan bir durum varsa yazmalısınız. Karakterin kaşkol giymesi hikaye içinde bir anlam ifade ediyorsa yazmalısınız. Yoksa keyfe keder durumları yazmanıza gerek yok. Karakterin, karakter özelliklerini kastediyorsanız; bu özellikleri senaryo içinde uzun uzun tasvir etmeniz yanlış olur. Karakterinizin davranışlarını öyle kurmalısınız ki onun karakter özellikleri o davranışlar sayesinde ortaya çıksın. Yönetmen sizin yerinize davranış yazmak zorunda kalmamalı. “Saçını şöyle tarar, gözleri mavidir, patates kızartmasını çok sever” türünden açıklamalar hikayenizin akışı içinde anlamı varsa yazılır. Yoksa yazılmaz.

  36. uğur der ki:

    hocam ben yalnız kaldığımda karanlıkta öyle senaryolar yazıyorumki yanı kaleme alsam çok güzel dizi olacağını düşünüyorum.mesleğim bu değil fakat başarabileceğimi düşünüyorum.eğer güzel bir dizi senaryosu yazarsam, bana senaryonun okunabilmesi için yardımda bulunurmusunuz.yardımcı olursanız çok memnun olurum.şimdiden teşekkür ederim…

  37. Gökhan der ki:

    Yapımcılara ulaşmak istiyorsanız senaryonuzu okutmaya çalışmamalısınız. En azından ilk aşamada… Çünkü yapımcı ya da yönetmenler genellikle meşgul insanlardır ve muhtemelen her gün onlara birileri senaryo okutmaya çalışıyordur. Ofis masalarında birikmiş ya da bir kenarda okunmayı bekleyen binlerce senaryodan birini yazmak isteyeceğinizi sanmıyorum. Bu yüzden yapmanız gereken en doğru hamle, kafanızdaki senaryoyu bir-iki cümlelik bir fikir haline getirmeniz ve uygun bir zamanlamayla hedefinizdeki kişiye sunumunuzu o kısa ve çarpıcı cümlelerle yapmanızdır. Eğer fikriniz yeterince ilgi çekiciyse senaryoyu görmeyi zaten onlar ister.

    Konu dışı bir not: Bu yazıyı siteye koyduğumda bu kadar ilgi çekici olacağını tahmin etmiyordum, google sayesinde siteye gelen ziyaretçi trafiğinin önemli bir bölümü şu an bulunduğunuz bu sayfa üzerinden oluyor. Burada yukarıda da okuyabileceğiniz gibi soru-cevap, online danışmanlık yapma niyetim yoktu. Bazen yorum yazan arkadaşlar aceleci ve heyecanlı olabiliyorlar. Sorularına hemen cevap vermemi bekliyorlar. Vakit buldukça cevap veriyorum, ama takdir edersiniz ki site dışında da işlerim var. O yüzden katılımcı arkadaşlardan bu konuda anlayış bekliyorum.

    Şu noktayı iyice açıklığa kavuşturalım: Ben sizin sektöre giriş kapınız değilim, bu sitenin fonksiyonu bu değil. Senaryo yazarlığı bir yaşam tarzıdır ve ciddi bir emek ister. Sitedeki senaryo yazarlığı ile ilgili bütün yazıları okumanızı tavsiye ederim. Ama bunlarla yetinmeyin. Eğer senaryo yazamaya karar verdiyseniz bütün hayatınızı artık bir senaryo yazarı gibi yaşamak zorundasınız. Teşekkürler.

  38. özlem der ki:

    Merhaba, ben kendimi bildim bileli sürekli yazı yazıyorum son 2 senedir seneryo yazarlığına merak saldım öyleki bunu meslek edinmeyi bile düşünüyorum şunu öğrenmek istiyorum bunun okulunu okumak bir avantajmıdır yoksa tanıdık varsa kısa yoldan senaristlik mi daha iyi. Sinema ve tv senaristlik bölümünü okusam boşuna okumuş olurmuyum iş bulma olanakları nasıl? Seneryo yazarken amerikan tarzı daha kolay geliyor bu sorun teşkil edermi bilmiyorum. Bir seneryo yazımında sinopsis tretman aşamalarına başvurmadan direkt olarak seneryo yazılsa ne gibi sorunlar doğurur? Birde ülkemizde senarist sıkıntısından bahsediliyor bu kadar talep varken nasıl böyle bir kıtlık var şaşıyorum doğrusu sanırım biz gençlerin bu konuda önü kapalı.. Sorularım hakkında bir bilginiz varsa cevaplarsanız çok memnun olurum şimdiden teşekkürler.

    • Gökhan der ki:

      1- Okuluna gitseniz de gitmeseniz de senaryo yazarlığı bir yaşam tarzıdır, hobi değildir.7/24 senaryo yazarı gibi yaşamanız gerekir.
      2- Konuyla ilgili okullar faydalıdır ama kişiyi senarist yapmaya yetmez. Konuyla ilgili bir bölümde okumanızın en büyük faydası mezun olduğunuzda bölüm arkadaşlarınızın büyük bir bölümünün sektörde bir yerlerde bir şeyler yapacak olmasıdır. Okul sayesinde bir çevre edinmiş olacaksınız. Bu alanda “çevre” iş bulabilmek için en önemli şeylerden biridir.
      3- Amerikan tarzı yazabilirsiniz. Ben bugüne dek tarz konusunda ısrar eden bir yapımcı ya da yönetmenle tanışmadım. Belki vardır bilemiyorum.
      4- Senaryoyu basitten açarak uzun haline doğru genişletmeniz sizin yararınızadır. Bunun yolu da bir fikir ile başlayıp sinopsis-tretman aşamalarından geçmektir. Bu sitede konuyla ilgili başka yazılar da mevcut, bakabilirsiniz.
      5- Türkiye’de sinema ve Tv sektöründe yapı taşları henüz oturmadı. Meslek birlikleri, sendikalar gibi kurumlar tam anlamıyla çalışamıyorlar. Yapımcı-kanal ya da yapımcı-dağıtımcı, senarist-yapımcı, oyuncu-yapımcı vs. gibi ilişkiler el yordamıyla ilerliyor. İyi senaryo ile kötü senaryo arasındaki farkı ortaya koyabilecek tutarlı ve bilimsel bir mekanizma yok. Kişisel beğeniler, tercihler pek çok şeyde son nokta anlamına geliyor. Şu an için yapılabilecek çok fazla şey yok ama zamanla hukuk-sistem-sektör birlikte var olmayı öğrenecektir. En azından ümidimiz böyle. Gençlerin bu yüzden çok sabırlı ve terlemeye hazır olması gerekiyor.

  39. murat der ki:

    merhaba hocam.size bir sorum olacak. seneryo yamaya başladım gerilim korku tarzı bu konuda ne tavsiye edersiniz ve yazım bitiminde yapımcı bulacak bir şehir ve imkanda değilim.internet üzerinden bir yapımcıya gönderebiliceğimiz bir site varmıdır internet üzerinden ön tanıtım yapabilirmiyiz.tavsiyelerinizi arz ediyorum saygılarımla.

  40. Gökhan der ki:

    Öncelikle senaryonuzu okutmaya çalışmayın kimse okumaz zaten. Senaryonuzun ana fikrini çok düzgün bir şekilde ifade edebiliyorsanız ilk adımda bu en etkili yöntemdir. Ama bunu da bizzat yapmanız lazım. Bunu yapamıyorsanız geriye bir tek seçenek kalıyor: İnternet üzerinden çalışmalarınızı gönderebileceğiniz yerli ve yabancı yarışmalar. Yabancı senaryo yarışmaları için senaryonuzu yarışmanın diline tercüme ettirmeniz gerekecek bunu unutmayın. Kolay gelsin.

  41. betül der ki:

    merhaba. ben sinema tv öğrencisiyim. mezuniyet projesi için bir kamu spotu çekecem. bu çalışmada çocukların istediği mesleklere yönlendirilmesine ilişkin bir tema olacak. ancak burada anlatılanlar ve araştırdıklarım uzun ya da kısa metrajlı filmler için. ancak ben bu kamu spotunda nasıl bir teknik kullanmalıyım. ve senaryoda yazı şekli,biçim gibi öğeler nasıl olmalı.

    • Gökhan der ki:

      Senaryonuzun biçiminin değişmesini gerektirecek bir gerekçe yok. Dolayısıyla ister Celtx gibi programlarla yazın isterseniz fransız tarzı yazın farketmez. Kamu spotu da olsa kurmaca yapıp yapmayacağınıza krar vermelisiniz. Bay doğru bay yanlış tarzı spotların kurmaca olduğunu hatırlayınız. Bir öykü anlatacak mısınız? Öykü anlatmayıp belgesel gibi bir türe mi yöneleceksiniz? Ya da minimalist bir üslup mu seçeceksiniz? Yani kısacası öncelikle türünüzü belirlemelisiniz. TV kanallarında dönen kamu spotlarını örnek alıp almamanız gerektiğini soruşturun. Sizden istenen ödev ve beklentiler nedir? Bir tahmin olarak kabul edin: İyi bir kurmaca film çekerseniz ödevi veren hocalarınızın memnun kalacağını tahmin ediyorum. Siz de evet diyorsanız tavsiyem Katarsise odaklanın. Yani filmin sonunda krakterlerinizin geleceği noktaya yani vereceğiniz mesaja.

  42. betül der ki:

    filmimde çocuklar hayallerinde olmak istediği mesleği söylüyorlar,fotografçı olmak istiyorum yada müzisyen gibi ancak biz 15 yıl sonrasında çocukların ailesinin istediği meslekte olduğunu görüyoruz, örneğin bir yetişkin mühendis olmuş ancak çok mutsuz görünüyor ve eskiden yaptığı bir resme bakıp dalıyor. biraz dramatik anlam katmaya çalışarak ailelerin bilinçlenmesini sağlamak istiyorum amacım bu. hocam dakika sayısı farketmeyen ancak yaratıcı olabileceğim bir film çekmemi istedi.amacım bunun mesaj veren bir film olması. sizce bunu daha iyi nasıl verebilirim.film fikrimi kamuya açık bi yerde verdim evet. ama istediğim film sayesinde mezun olmak ve mesaj verebileceğim bir eser bırakmak.fikrimin alınması yada kopya edilmesi pek umrumda değil.sadece sizden bir kaç tüyo istiyorum

  43. ceyda der ki:

    belgesel senaryosu nasıl yazılır yardım eder misiniz?

    • Gökhan der ki:

      “Belgesel senaryosu nasıl yazılır” sorusunun kesin bir cevabı yok. Çünkü bazı belgesel türlerinin bir senaryoya bile ihtiyacı yok. Belgeselin arkaplanındaki sinemacının zihni için çıkardığı bir akış kimi zaman belgesel senaryosu yerine geçebilir. Belgesel, tür olarak kurmaca film türlerine benzer yöntemleri kullanarak bir anlatım oluşturmak zorunda değildir. Ancak bütün anlatım tekniklerinden faydalanabilir. Sizin sorunuzda kastettiğiniz “belgesel senaryosu” belgeselin türü ve tasarımı konusunda kararlar verildikten sonra projeye özel olarak tasarlansa daha iyi olur. Belgesel hayatın kendisiyle ilgilenir, kurmacasıyla değil. Hayatın senaryosu nasıl yazılabilir? Belgesel çekmeye başladığınızda göreceksiniz ki senaryonuza asla yüzde yüz uymaıyorsunuz. Çünkü hayat sizin senaryonuza uygun davranmak zorunda değildir. Ancak bu demek değildir ki, bir belgeselde her şey yüzde yüz doğaçlama olmak zorunda. Bir belgeselci neyi görmek istediğini çok iyi tasarlamalıdır ve belgeselcinin asıl senaryosu budur. Bu, bazen hayatın size, görmek istediğinizi göstermemesi gibi sonuçlar da verebilir. Belgesel senaryosu ve tasarımı ile ilgili daha kapsamlı bir yazıyı yakın gelecekte yazmayı planlıyorum, takip etmeye devam edin.

  44. betül der ki:

    çekim senaryosu örneği var mıdır

  45. mhtp der ki:

    Bende yazdığın bir kitabı seneryo haline getirmek istiyorum.Teşekkürler

  46. neslihan çlşkn der ki:

    mrb lar hocam öncelikle tevazu gösterip cevapladığınızdan dolayı çok samimi buldum sizi ve bir soruda ben sormak istiyorum.bir yarışma için ki bu bilindik bir kurluşun yarışması senaryo yazıyorum hatta bitmek üzere.fakat bunu yarışmay göndermeden önce noterlememiz gerekir mi?sonra emeğe karşı hoş olmayan durumlarla karşılabilir miyiz.orada yarışmada yayınlanacak her senaryo telif hakkını beyan ibraz etmiş olur maddesi telif hakkı mağduriyeti yaşatmamk içinmidir bizler acaba cevaplamanız ümidi ile sevgiler kolaylıklar

  47. neslihan çlşkn der ki:

    🙂

  48. Gökhan der ki:

    İşinizi her halukarda sağlama alsanız iyi olur derim. Hiç kimse için çalışmanızdan haksız yere faydalanmak isterler diyemem ama dünyanın bin bir türlü hali var, senaryonuz postada kaybolsa ya akla gelmedik bir şeyler oluverse pişmanlık yaşamak istemezsiniz. Eserin size ait olduğunu ispat etmenizi istemeleri zaten noteri işaret ediyor aslında. O halde unutmayın, notere çok masraf yapmamak için arkalı önlü çıktı alın ve fontlarınızı küçültün. Hatta sayfa düzenininde bile iyileştirmeler yapabilirsiniz 🙂 Başarılar.

  49. gülnur der ki:

    Merhaba hocam, amatörüm ve uzun metrajlı tematik film senaryosu yarışmasına katılıyorum. Hikayem yakın çevremde çok beğenildi. Buda bana güven verdi. Öncelikle filmin öyküsünü tek cümle ile yazdım. Şimdi ise senaryoyu yazma aşamasına geçtim. Amerikan formatı olmak zorunda. Bu formatı Word’de yazsam olur mu? Yoksa senaryo yazım programında mı yazmam gerekir? Bir de hocam 1 sayfa 1 dk. olma kuralını nasıl uygulayacağımı bilemiyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim.
    Saygılarımla…

  50. Gökhan der ki:

    Word ile yazabilirsiniz, ama yine de bir senaryo yazım programını kullanmanızı öneririm. “1 sayfa 1 dakikadır” bir kural değildir. Senaryo yazım sayfa formatına riayet ettiğiniz takdirde sayfalarınızın ortalama olarak 1 dakikalık film senaryosuna tekabül ettiği kabul edilir. Yazar açısından bağlayıcı bir şey değildir. Her sayfa 1 dakika tutabilir, tutmayabilir de, sorun yoktur.

    • Burak der ki:

      Merhabalar..Ben de bir senaryo yarışmasına hazırlanıyorum.Bazı kaideler var,11 punto,curier yazı tipi gibi.Bunları celtx’den ayarlayabilir miyim?Teşekkürler.

Gökhan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.