Yapımcılar ve Senaryo Yazarları İçin İlan Panosu

Senaryolarını yapımcılara ve yönetmenlere duyurmak isteyen Senaryo Yazarları!

Projenizi tanıtın. Kısa ve öz. Sanki senaryonuz film olmuş ve seyirciyi sinemaya çekmek istiyormuşsunuz gibi!

İyi bir senaryo arayan Yapımcılar ve Yönetmenler!

Sesini duyurmak isteyen ama ne yapacağını bilemeyen o kadar çok yetenekli yazar var ki tahmin bile edemezsiniz. Siz onlara ulşamıyorsunuz, onlar da size. O halde sayfayı aşağı doğru kaydırın! İlginizi çeken bir hikaye varsa yazarına ulaşmak için bana yazın: yorgancigil@gmail.com

Bir projeniz var ve yetenekli yazarlar mı arıyorsunuz? İlan verin yazarlarınız sizi bulsun.

Kurallar:

1- Tanıtım metinleri boşluklar dahil 1200 vuruşu geçmemeli. (Anladığım kadarıyla bu dünyanın en zor işi. Çoğu gönderi sahibi burayı ya okumuyor ya da okusa da umursamıyor. 1200 vuruştan fazla gönderileri yayınlamama kuralını kaldırıyorum. Oysa bu projenizin erişilebilirliğini artırmaya yarayan bir kural ve sizin işinize yarayacak(tı)… Kafanıza göre takılabilirsiniz. 21 ocak 2019 GY)
2- İletişim bilgilerinizi aynı yorum/gönderiye dahil edin (Bize ayrıca gönderirseniz yayınlamayacağız, yapımcı bize ulaştığında kendisine ileteceğiz)
3- Sadece projenizle ilgili tanıtım metni yayınlanacaktır. Proje dışı gönderiler geçersiz kabul edilip silinir.
4- Ücret vs. bilgisi gönderilere yazılamaz. Yapımcı sizinle iletişim kurduktan sonra karşılıklı konuşup anlaşırsınız. Bu ilan panosu üzerinde projeyle ilgili pazarlık yapılamaz.
5- Proje gönderinize projenizin türünü, formatını, tahmini süresini yazınız. (Örnek: Komedi, Sinema Filmi, yaklaşık 100dk)
6- Şiddet, ayrımcılık, hakaret vs. içeren proje yorum/gönderileriniz yayınlanmaz.
7- Gönderilere ait bütün yasal sorumluluk yazarlarına aittir.

İlanlar yapımcılarla buluşturulduğunda bir komisyon ücreti olacak mı?

Hayır. Türk sineması ve TV dünyasına bir fayda üretmek istiyoruz. Eğer projeniz film/dizi olursa hatırlanmak isteriz. Size kalmış.

Senaryo tanıtımlarımızı yapımcılar gerçekten okuyacak mı?

Evet okuyacaklar.

Örnek Tanıtım Gönderisi:

Film anlatımı beyazperde.com’dan alınmıştır

Tavsiyeler

  • Projenizle ilgili sürprizleri bozmayacak şekilde ilgi çekici bir tanıtım hazırlamalısınız. Bunun için gazetelerin TV, sinema sayfalarındaki film tanıtımı metinlerini örnek alabilirsiniz.
  • Projenizle ilgili halka açık bir gönderi yapmaktasınız. Fikrinizi ne kadar açacağınızı iyi düşünün. Öte yandan gönderi yapmadan önce senaryonuzu ya da en azından sinopsisinizi kendi adınıza bir şekilde tescil ettirmiş olsanız iyi olur.

Bu yazı Film Yapımı kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yapımcılar ve Senaryo Yazarları İçin İlan Panosu için 175 cevap

  1. Nuray Güner der ki:

    Sene 1941. İkinci dünya savaşının çetin koşullarının etkilediği Edirne’de yaşayan Akbulut ailesi. Baba Reşat bey, Devlet Demiryollarında tornacı olarak çalışmaktadır. Reşat bey oğlu Reşit bir yaşındayken eşini kaybedince kendinden bir hayli genç olan Zeliha hanımla evlenir. Bu eşinden dünyaya gelen Safiye onun göz bebeğidir. Safiye dik başlı, haksızlıklara tahammül edemeyen, doğru bildiklerinden ödün vermeyen, yaşının çok üzerinde olgun ve çok güzel bir kızdır. Safiye’nin kendinden küçük diğer iki kardeşiyle arası çok iyiyken, ağabeyi Reşit ile sürekli çatışma halindedir. Reşit, Safiye’ye karşı büyük bir kıskançlık beslemektedir. Adeta ona yaşamını zehir etmeye ant içmiştir. Demiryolları işletmesi bir işgal ihtimaline karşılık çalışanlarını üç ile dağıtma kararı alır. Kurada Akbulut ailesine İstanbul çıkar. İstanbul’da bir konağa kiracı olarak taşınırlar. Reşit, Safiye’nin çalışma hayatına, ilk evliliğine, eşinin ölümünün üzerinden geçen yedi yıldan sonra karşısına çıkan aşık olduğu adama, onunla olan birlikteliğine her şeyine karışır, ona ait bir evi haksızca üzerine geçirerek kardeşine hayatı zehir eder.

    Kader Bağladı Bizi
    Yazan: Nuray Güner
    Türü: Tarihi/Dram/Romantik Formatı:Dizi film

  2. MUHAMMED ALİ DOĞAN der ki:

    Bir trafik kazasında anne ve babasını kaybeden bir gencin hikayesi.Genç yaşta çalışma zorunluluğu ve de okumak zorunda olduğu bu dünyada okulun burs parasını ödemek için tefeciden borç alır.Ödemenin son gününde ise paraların akıl almaz bir işlemle taklit ederek tefecilerin elinden kurtulmayı başarır.Bu durumun hoşuna gitmesi onun hayatını değiştirecektir.Sahte para ve dolandırdığı insanlar sayesinde büyük bir servete ulaşır ama durum onun umduğu gibi gitmez…..

    FİLM VE YAZAR HAKKINDA
    FİLM ADI : KALPAZAN
    SENARİST:MUHAMMED ALİ DOĞAN

  3. özlem der ki:

    Derin Sevgi :

    Yazan : Özlem engin..
    Konu : Dram,Entrika,Aşk….
    Dizi film. Çok sayıda bölüm yazılmış, hazır durumda.

    Görücü usülü evlilik..
    Esas oğlan’a aşık olan üvey kuzenin, Genc cifti ayırmaya çalışma ve planları..
    İlk başta klişe olarak başlasada, Dallas’a dönen bi eserim..
    Sadi ve Zuhal, Aralarında tüm engellemelere rağmen,
    Birbirlerinden ayrılamazlar.. Mücadele ederler..
    Onlar her birbirine kenetlendiğinde, Sadi’nin üvey kuzeni serpil’in
    Şeytanın bile aklına gelmeyecek entrikaları…
    Doktorlukdan men edilen doktorla iletişime gecmesi,
    ve Sadi’den, Sevdiği adamın ölümüne sebep oldu diye,
    ondan nefret eden kız kardeşinin serpil ile ittifak yapması…
    ve esere sonradan giren yeni karakterler…

  4. Abdullah Furkan Doğan der ki:

    Neron ve Derman 8 yıldır bir dağ evinde gözlerden ırak yaşamaktadırlar. 8 yıl önce Derman, başkentte nüfuzlu bir mafya babası olan Kral Güven’in emriyle, Neron’un annesi ve babasını öldürmüş, o zaman daha 6 yaşında olan Neron’a kıyamamış ve onu da yanına alıp başkentten kaçmıştır. Neron kahramanlık hikayeleri ve animelere oldukça ilgili bir gençtir. Kasabadaki demirciye yaptırdığı katana ile her gün kendince antreman yapmaktadır. Aynı kasabadaki çiçekçide çalışan Elif adlı genç kızdan hoşlanmaktadır. Bir gün Neron, bir kaçak olan Yavuz’la karşılaşır ve yaralı olan Yavuz’a yardım eder. Kral Güven’in büyük oğlu olan Paşa Güven ve adamları Yavuz’un peşindedir ve yolları kasabaya düşmüştür. Elif’le karşılaşan Paşa Güven, onun güzelliğinden etkilenir ve kendisiyle başkente gelip bir aktrist olması için ikna eder. Yavuz’u kendisine rehberlik etmesi için ikna eden Neron ve Yavuz, Elif’in peşinde başkente doğru yola çıkacaktır. Bu yolculuk hem Yavuz’un kaçtığı şeyle yüzleşmesini sağlayacak hem de başkentteki mazlumlar için bir umut ışığı olacaktır.

    Yazar: Abdullah Furkan Doğan
    Tür: Aksiyon / Dram
    Format: Sinema Filmi
    Süre: yaklaşık 90 dakika

  5. ahmet tok der ki:

    12. yaş gününde ailesinin hediye etmesiyle bilgisayar ile tanışan Can 1 yıl sonra trafik kazasında bütün ailesini kaybeder. Hayatını diğital dünyaya adayan Can 18 yaşında kendi yazdığı programla browser oyunları geliştirmeye başlar. 24 yaşında dünyada en çok oynanan browser oyunlarının yaratıcısı olmuştur. Bu başarısı sayesinde dünyaca ünlü Strega dergisine röportaj verecektir. Hayatının çoğunu yalnız ve bilgisayarıyla geçiren Can bu röportaj ile bir rockstara dönüşeceğini,herkes tarafından tanınacağını düşler. Röportajın yayınlanmasının ardından ise hiçbir şeyin değişmediğini ,kendisinden çok oyunlarının popüler olduğunu gören Can eskiden ailesiyle oturdukları eve- taşraya- döner. İnternetten uzak bir hayata adım atmaya karar verir. 4. Gün dayanamayıp ailesinin küçükken hediye ettiği bilgisayarı tekrar kurar ve çalıştırır. Yazdığı programın ilk kodlamalarının da bulunduğu bu bilgisayara isimsiz bir bildiri alır. Bildiride;tüm zamana ve mekana etki edecek bir gücün herşeyi yok etmeden durdurulması için çözülmesi gereken 12 sorulu oyundan bahseden bir video ile karşılaşır. Can başladığı oyunda kendini Çavuş olarak tanıtan gizemli misafiriyle birlikte zorlu bir sınavdan geçecektir.
    Yazan: Ahmet TOK
    Tür: Bilimkurgu/Gerilim
    Formatı: Sinema Filmi
    Süresi: 129 dk.

  6. Kerziban Çimen der ki:

    ölüm organizasyonları yapan bir işletmeci ve bünyesinde çalışan danışmanlar müşterilerin hayat hikayelerini dinleyerek hayatlarını nasıl sonlandıracaklarını ölürken ve öldükten sonra yaşanacak tüm ayrıntıları ekip olarak planlar.Müşterileri memnun etmek hiç kolay değildir ..
    Yazan:Kerziban Çimen
    Tür:Komedi-Dram
    Format:Sinema

  7. Betül der ki:

    Bir sabah uyandığınızda son 5 senenizin olmadığını/hatırlayamadığınızı düşünün. Uyandığınızda gözünüzü açtığınız yer bir akıl hastanesi ve çevrenizde ilk defa gördüğünüz, tanımadığınız insanlarla çevrili. Ne yapardınız?
    Yazan: Betül BERBER
    Türü: Gizem/Gerilim/Dram
    Formatı: Sinema Filmi
    Süresi: Yaklaşık 80 dk

  8. Şaban ÖZEL der ki:

    M.Ö. 3. yüzyıl. Hunlar Çinliler tarafından Ordos ve Kansunun kuzeyine sürülmüşlerdir. Babasının Ordos’ u kaybetmesini ve kuzeye çekilerek batıdaki Yüeçilere vergi ödemesini hazmedemeyen Bagatur’ un (Motun-Mete) muhalif bir kanat oluşturmasından endişe duyan Touman Şanyü oğlunu vergi karşılığı olarak Yüeçilere rehin göndermiştir. Ancak henüz babasına baş kaldıracak gücü ve yetkisi olmayan Bagatur çaresiz bir şekilde rehine olmayı sineye çeker. Aradan geçen 4 yıldan sonra babası bu kez onun Yüeçilerden destek alıp kendisini devireceği korkusuyla ve genç eşininde kışkırtmasıyla oğlunu ortadan kaldırmak ister. Böylelikle oğlunu ona karşı kullanamayacaklar ve genç eşin oğlunun taht için rakibi kalmayacaktır. Bu tuzağı haber alan Bagatur bir yolunu bulur ve Hun iline kaçar. Hunları karşısına almak istemeyen Touman esaretinin bedeli olarak Bagatur’ a 10 000 er verdiğini ilan eder. Fakat bu kararı vermekle neye zemin hazırladığının farkına varması uzun zaman almayacaktır. Bagatur ise yıllardır kafasında tasarladığı planlarına ilk adımını atmıştır. Önce Touman sonra Yüeçiler bunun bedelini ödemeli ve tüm yay gerenler birleşerek sürüldükleri eski topraklar geri alınmalıdır.

    Yazan: Şaban ÖZEL

    Türü: Tarihi/Macera

    Formatı: Sinema Filmi

    Süresi: Yaklaşık 120 dk.

  9. Erman der ki:

    Polis olmayı çok isteyen bir köy bekçisi her şeye maydanoz olurken büyük bir suç işler. İşin kötüsü; ancak kendi işlediği suçu çözerse polis olabilecektir.

    Tür: Kara Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 100 dk.

  10. E. Ülkü Kayhan der ki:

    e. ülkü kayhan der ki;
    26 haziran 2018, 20:30
    Emekli öğretmen Belgin hanım,yardımcı Gül hanım’la birlikte babadan kalma konakta yaşamaktadır. Bir sabah konağın çok büyük ve sessiz olmasından sıkılan Belgin hanım, çılgınca bir fikirle konağı huzur evine dönüştürmeye karar verir. Ve sessiz, ıssız büyük konakta oldukça renkli ve maceralı günler başlar.. Konağa yerleşmeye ilk karar veren emekli savcı Ali bey, ikinci misafir eski ses sanatçısı Umut hanım, sürpriz bir şekilde ev arayan üniversite öğrencisi Pelin ve konağın yeni aşçısı Hakan, son olarakta bahçıvan Yılmaz efendinin de dahil olmasıyla Belgin hanım ve Gül hanımın hayatı birden değişir ve olaylar gelişir..
    Yazan: Emine ülkü kayhan
    Film adı: Huzur Evi
    Türü: Romantik /Komedi
    Format : sinema filmi
    Süre:127 dk.

  11. Aysenur Kartal der ki:

    SİNOPSİS
    Güzel sanatlar mezunu olan Tuğba evine kurduğu atölyesinde profosyenel olarak resim yapmakta ve resimlerini internet üzerinden satmaktadır. Avukat olan kocası Gökhan ile evliliklerinde bir çıkmazın içinde olan Tuğba bu durumu görmezden gelmektedir. Kocası Gökhan ona kendi istediği hayatı ve tercihleri diretmekte Tuğba da hayallerinden kocasının otoriter tavırlarına uyup vazgeçmektedir. Üniversiteden ortak arkadaşları Erdem bir gün onları ziyarete gelir. Erdem rahat umursamaz tavırları ve Tuğba’nın hayal ettiği yaşam biçimiyle Tuğba’yı etkileyecek onun yaşamak istediği hayatı ona sunacaktır… Sürekli aynı rüyayı gören Tuğba’nın, hayatına giren bu eski dostuyla birlikte rüyaları da değişecektir. Tuğba eski tekdüze yaşantısıyla önünde uzanan yeni yol arasında bir tercih yapmak zorunda kalacaktır.

    Yazan :Ayşenur Kartal
    Format: Sinema Filmi
    Türü: Dram / Psikolojik
    Süre:100 dk.

  12. Adilcan Güreşçi der ki:

    ANNELER VE KIZLARI
    “Benim annem annesini öldürdü ama ben annemi yaşatacağım.”

    Yazar: Adilcan Güreşçi
    Tür: Dram
    Format: Tv Dizisi

    “Gonca, 1990’lı yıllarda İstanbul’un deniz kasabası Yason’da, kendine merhamet göstermeyen annesi Suna’nın elinde travmalarla büyümüştür. Ne zaman ki Semih ile evlenip kendi ailesini kurmuştur, travmaları da o zaman son bulmuştur. Lakin bu sefer de annesi, yatalak kalan babası Çetin’e karşı zulmetmeye başlar. Travmaları yeniden nükseden Gonca babasını koruma içgüdüsüyle kendi kızı İpek’in gözü önünde annesi Suna’yı yaptığı yaralama sonucunda öldürür. Ve annesini öldürmek suçundan altmış beş yıllık hapis cezasına çarptırılır.
    Kasaba halkının “anne katili” dedikleri Gonca’ya duydukları nefretin içerisinde Semih, İpek zarar görmesin diye Gonca’dan uzaklaşacaktır. Gonca’yı hapishaneden çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapacak kişi ise eski arkadaşı başkomiser Dinçel olacaktır.
    Ama Gonca’yı kurtarmak için çaba gösterecek biri daha vardır: kızı İpek. Her ne kadar babası annesiyle görüşmesine izin vermese de küçük İpek’in tek hayali gardiyan olup annesini hapishaneden çıkarabilmektir. Ve bunu yapacaktır da.”

  13. Alihan kencer der ki:

    Günlerden bir gün bir adam bir doktora gitmiş ve demiş ki :
    -Doktor bey çok mutsuzum hiç gülemiyorum. Doktor da demiş ki :
    -Karşıda çok güzel bir sirk var ordaki palyaço çok güldürüyor oraya git.
    Adamda demiş ki :
    -İyide doktor bey o palyaço benim.
    ve olaylar gelişir…

    Yazar: Alihan Kencer
    Tür: Dram
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 132′

  14. Zeynep Şevval Orhan der ki:

    Burkay korkuyla gelen mektubu açar. Mektubun dilini çözemez. Mektup evden çıkmamasını söyler, eve kapanır. Metin ve Gizem’le arkadaşlıkları gelişir. Burkay evinde varoluşsal sancılar çekmeye başlar. Tanrıyı sorgular onunla konuşmak ister. Yazar olmak en büyük hayalidir. Yersiz korkuları vardır. Metin onun olmak istediği kişidir, adının önünde saygı duyacakları bir ünvan üstelik kitapları vardır. Gizem’e aşık olur. Ancak Metin ve Gizem sevgili olur. Yazdıklarını cinnet anında yakar. Tanrıdan beklentileri sıfırlanır. Gizem’e açılmaya karar verdiği anda hayatında olan iki insanın da gerçek olmadığını anlar. Delirmek üzeredir. Aradan üç ay geçer Burkay kitap imzalamaktadır. Büyük bir kalabalık vardır, gazeteciler fotoğraf çekmektedir. Ancak görüntüler silik siliktir. Görüntü netleşir. Beyaz bir hastane odasında yatan Burkay’ı görürüz, gözünden bir damla yaş süzülür.
    Yazan:Zeynep Şevval Orhan
    Tür:Dram
    Format:Sinema filmi
    Süre:120 dakika

  15. Sabiha der ki:

    1980’lerin İstanbul’undan yaramaz Orta Doğu’ya uzanan bir intikam öyküsü…
    Hırslı bir savaş muhabiri olan Leyla, babasının intikamını almak için çıktığı yolda kendisini bir anda dünyanın en büyük uyuşturucu ticaretinin ortasında bulur.
    Tüm bu kargaşaya aşkın da dahil olması Leyla’nın tüm planını alt üst edecektir. Leyla intikam için geldiği bu acımasız yerde, adalet mi arayacak yoksa aşkın peşinden mi gidecek büyük bir merak konusudur.

    Senarist: Sabiha Saçar
    Tür: Aksiyon, dram, romantik
    Format: Sinema
    Süre: 90 dk

  16. Sera Uzun der ki:

    Ahmet; uyuşturucu kullanan, üniversiteden atılmış ve ekonomik açıdan babasına bağımlı bir gençtir. Sosyal medya hesaplarıyla internet fenomeni olan Ahmet, gerçek hayatında oldukça çekingendir ve hiç arkadaşı yoktur. Ahmet’in, her fırsatta kendisini aşağılayan, uyuşturucu ve silah kaçakçısı mafya patronu babası İbrahim ile ilişkileri oldukça sorunludur. İbrahim, ülkedeki en büyük uyuşturucu kaçakçısı olduğu halde kendisi uyuşturucu kullanmamakta, Ahmet’i uyuşturucu kullandığı için sürekli cezalandırmaktadır. Futbol takımı alarak akladığı paralarla İstanbul’da yaşayan İbrahim, göç ettiği köyündeki yardım ettiği bir avuç fakir insan dışında etrafında sevilmeyen, kendi karısı ve oğuluna karşı dahi acımasızlaşabilen biridir. İsmail, çocukluğundan beri gölgesinde kaldığı abisi İbrahim’i öldürerek yerine geçme planları yapmakta ve Ahmet’i de kendisine yardım etmesi için ikna etmeye çalışmaktadır. Ancak olaylar İbrahim’in planlandığı gibi gitmez. Beklenmedik şekilde gelişen süreç, Ahmet’in kendisini ispat etme mücadelisinin başlangıcıdır.

    Yazan: Sera Uzun
    Türü: Psikolojik Gerilim/Gizem/Dram
    Formatı: Sinema Filmi
    Süresi:130 dk.

  17. Umut Öztürk der ki:

    Azmi, Azmi dede, Kamil dede ve Kadir dede hep birlikte yaşarlar. Azmi ve dedelerin hayatı gittikleri rutin bir hastane kontrolü sırasında değişir. Doktor, Azmiye; “Dedeler’den birinin ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve tedavisinin olmadığını” söyler. Azmi çok üzülür. Doktorun,”Son zamanlarınızda hep beraber bir şeyler yapın” demesi üzerine Azmi harekete geçer. Azmi bir seyahat planlayıp dedeleri alıp yolculuğa çıkarlar. Azmi, dedeleri memnun etmek için elinden geleni yapmaya çalışır. Ama bu Azmi’nin hayal ettiği gibi yolculuk olmayacaktır. Dedelerin yolculuk boyunca yaptıkları saçma sapan şeyler yüzünden başlarına gelmeyen kalmayacaktır.

    Bu yolculuk dedelerin son zamanlarına değil, tam tersi ölümsüzlüklerini ilan edecekleri bir yolculuk olacaktır.

    Bir Ayağı Çukurda Hayatlar

    Yazan: Umut Öztürk
    Tür: Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 120 dakika

  18. Umut Öztürk der ki:

    Yasin Tektaş 30 yaşına gelmiş ama evlenememiş bir Posta dağıtıcısıdır. Yasin’in beğendiklerini muhafazakar ailesi beğenmez. Ailesinin beğendiklerini’de Yasin beğenmez. Yasin evde kalıp kalmamak arasında ince bir çizgide yürürken, mahalle Muhtarının yanında çalışan Yıldıza ilk görüşte aşık olur. Yasin kendini Yıldıza beğendirmek için türlü türlü maymunluklar yapar. Yasin bir yandan 118 yaşındaki dedesi Hüsnü ve babası Abdurrahman ile uğraşırken, diğer yandan da kendisini Yıldıza beğendirmeye çalışır. Aslında Yasini bekleyen daha büyük bir problem vardır. Yıldız Ermeni bir ailenin kızıdır.

    TEKTAŞk

    Yazan: Umut Öztürk
    Tür: Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 83 dakika

  19. Umut Öztürk der ki:

    İRFAN KÜTÜK, hayvan ve doğa dostu bir ormancı’dır. Ağaçlarla, çimenlerle, toprakla, tohumlarla derleşip konuşan biridir. Onların tek dostudur. İrfan’ın yegane amacı; Ormanı ve hayvanları kötü amaçlı insanlardan korumaktır.

    İrfan’ın yaşadığı köy olan Tahtalıköye üç Mühendis gelir. Mühendisler, Muhtarı para vaadiyle yanlarına çekerler. Köylüleri’de köye baraj yapılınca zengin olacaklarına inandırıp kandırırlar. Bunun haberini alan İrfan ve en yakın arkadaşı Hafız Hoca, köyü ve ormanları kurtarmak için Mühendisleri köyden def etmenin planını yaparlar.

    İrfan’ın başına bela olan birde “Tembel ayı” hurafesi vardır. Köylüler ormanın derinliklerinde “Tembel ayı” adından bir hayvanın yaşadığına inanırlar. Köylüler korkudan ormana gidemez olmuşlardır. İrfan bu duruma da bir çare bulmak zorundadır.

    İRFAN KÜTÜK

    Yazan: Umut Öztürk
    Tür: Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 88 dakika

  20. Umut Öztürk der ki:

    Enver ve Ender iki kardeştir. Küçükken gittikleri bir lunaparkta gördükleri Palyaço’dan çok etkilenirler. Gördükleri Palyaçonun yerinde olmak isterler. Çünkü insanlar Palyaçoya bakıp gülüp eğlenmektedirler.

    Enver ve Ender büyüdüklerinde sirkte çalışan birer “temizlik işçisi” olurlar. Bir gün çalıştıkları sirkte hayvan eğitmeni çalıştığı maymuna sert davranıp hayvanı yaralar. Bunu gören Enver ve Ender, hayvan eğitmenini bir güzel döver. Haberi alan sirk Müdürü , Enver ve Enderi işten kovar.

    Enver ve Ender kendi sirkler’ini açıp hem kendi hayallerini hem de başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için harekete geçerler. Ama işler hiçte umdukları gibi ilerlemez. Sirk için yetenekli işçi ve hayvan bulmakta zorlanırlar. Yeteneği olmadığı halde yetenekli olduğunu düşünen bir sürü insanla uğraşmak zorunda kalırlar. Enver ve Eder kardeşler bu yolculukta, görme engelli Sihirbaz Basri ve yüzünün yarısından fazlası yanmış olan Bişr’in de hayatlarına dokunacaklar’dır.

    Masum Bir Sirk Hikayesi

    Yazan: Umut Öztürk
    Tür: Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 120 dakika

  21. Umut Öztürk der ki:

    Kahraman, dedesi Numan’ın iç çamaşırcı dükkanında çalışan bir gençtir. Ünlü modacı Niko, iç çamaşır esnafını rahatsız etmeye başlar. Niko “Külot” kelimesinden nefret etmektedir. Niko bütün iç çamaşırı satan dükkanları satın alıp, kendi tasarladığı “boxer” ların ön plana çıkmasını ve herkesin “boxer” giymesini ister. Dükkanını satmak istemeyen esnafın başına bela olur. Niko’nun yakın koruması İvan, Numan dedeyi dükkanını satmadığı için hastanelik eder.

    Kahraman, dedesi Numanı hastanelik edenin Niko’nun adamı olduğunu öğrenince intikam almak için harekete geçer. Kahraman gizli bir süpersiz kahraman olmaya karar verir. Kendine “NÜ-man” adını verir. Kahraman, Niko ve çetesini tek başına yenemeyeceğini anlayınca, gizli bir süpersiz kahramanlar grubu kurmaya karar verir. Kuzeni Nüket ve en yakın arkadaşı Nuri, Kahramana yardımcı olacaklardır. Hep birlikte hem esnafın dükkanlarını, hem de Niko’dan intikam almaya çalışacaklardır.

    NÜ-man

    Yazan: Umut Öztürk
    Tür: Komedi
    Fotmat: Sinema Filmi
    Süre: 120 dakika

  22. Zeki EKEN der ki:

    Burak yıllardır hırsızlık yapan biridir. Bir gün yine kafasında yeni soygunların hesabını gütmektedir. Lakin bu sefer büyük bir soygun yapıp kayıplara karışmak ister zaten yıllardır polislerin kendisini takip etmelerinden iyice bunalmıştır. Birden bire TV de Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesindeki klasik araçların açık arttırmayla satılacağını duyar ve kafasına koyar bu sefer İstanbul da bulunan Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesindeki açık arttırmada satılacak olan klasik arabaları çalmaya kafaya koymuştur.Bu işte başarılı olabilmesi için en yakın dostu Tarık’ın yardımına ihtiyaç vardı.Eğer arkadaşı Tarık Burak’ın teklifini kabul eder ve soygunu yaparlarsa onların fakir hayatlarının da sonu olacaktı.Fakat kader bu ya Burak kendisinin ve arkadaşı Tarık’ın izini süren polis memuru Sevda’ya aşık olacağını nereden bilebilirdi ki?
    İşte o zaman Burak için zor günlerin başlangıcı olacaktı.
    YAZAN: ZEKİ EKEN
    TÜRÜ:POLİSİYE/AKSİYON
    FORMATI:SİNEMA FİLMİ
    SÜRESİ:60 ya da 90

  23. Sefa BABUTCU der ki:

    Zeynep annesi Melek tarafından çok sevilen bir çocuktur.Her gün Zeynep’in saçlarına özenle bakar, yerlere kadar uzayacak kadar büyütür.Zeynep’in bir gün annesi ölür ve herkes Zeynep’le ilgileniyormuş gibi davranır, ancak Babası da dahil kimse duygularını anlamak istemez.Bu ilgisizlikle Zeynep iyice içine kapanır ve kendi saçlarıyla annesi arasında bir bağ kurar.Saçlarını taradıkça annesiyle konuştuğunu düşünür.Zamanla annesi Melek’in hayaletini görür.Zeynep’in hastalığının kurşun dökmeyle geçeceği, evlendirilmesi veya iyi bir hoca tarafından okunması gerektiği yengesi ve komşuları tarafından söylenir.Sırasıyla hepsi denenir, en son bir “hoca” tarafından Zeynep’e okunur, ancak “hoca”nın bir isteği vardır.Hastalığının düzelmesi için uzun saçları kesilecektir.Kesilen saçlarla yapacaklarıysa Zeynep’i iyice bunalıma sokar.Zeynep’i çığlık çığlığa ağlatarak saçını keserler ve evde yalnız bırakırlar.Zeynep evden kaçıp kaybolur. Kasaba halkı ve ilgisiz akrabaları aramaya başlar, arayanlar arasında Zeynep’i seven Ali de vardır.Zeynep’in yaşadıkları birçok söylentiye dönüşür.Zeynep aramalardan çok sonra bulunur ancak nerede ve nasıl bulunduğu bir sır olarak birkaç kişi arasında kalacaktır.

    Yazan: Sefa BABUTCU
    Türü: Dram/Psikolojik
    Formatı: Sinema Filmi
    Süresi: 100 dk

  24. Ali BAYRAKTAR der ki:

    Murat ve Elif’in görünürde mutlu giden,güzel bir ilişkileri vardır.Murat,babasından kendisine kalan küçük dükkanda hediyelik eşyalar tasarlayıp satmaktadır.Elif bir şirkette yönetici asistanı olarak çalışmaktadır.Murat,Elif’e sürpriz evlilik teklifi hazırlar.Teklif sonunda büyük bir hayal kırıklığına uğrar.Elif evlilik teklifini kabul etmez ve terkeder.Murat,bu olaydan sonra içine kapanır ve depresyona girer.Yakın arkadaşı Gökhan’ın düğününde tesadüfen yaşam koçluğu yaptığını söyleyen Nadir ile tanışır.Nadir,ona zor sürecinde yardımcı olmak istediğini söyler.Murat’a ücretsiz danışmanlık vermeye başlar.Nadir,Murat’ın yeniden Elif’le bir araya gelebilmesi için her şeyin en başına gitmesi tavsiyesinde bulunur.Plana göre Elif ile yeniden başka bir yerde tanışacak,Elif’in boşanmış anne ve babasını bir araya getirecek ve onu evlenmeye ikna edecektir.Planı başarılı bir şekilde uyguladığını düşünen Murat,Elif’in bir başkasıyla evlendiğini öğrenince yeniden hayal kırıklığına uğrar.Sürekli yanında olan Nadir ise bir anda ortadan kaybolur.Nadir’i ararken beklemediği bir anda doğru yerde,doğru zamanda doğru kişiyi bulur.Nadir’in kendi kafasında yarattığı hayali bir karakter olduğunu öğrenir.
    Yazan: Ali BAYRAKTAR
    Türü: Romantik/Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 110dk

  25. Ali BAYRAKTAR der ki:

    Babalarını ani bir kalp krizi sonucu kaybeden iki kardeş Seyit ve Tanju onu aile kabrine defnetmek isterken bir sürprizle karşılaşırlar. Aile kabrinde gömülü başka birisinin cesedi ortaya çıkar. Emniyet aile kabrine gömülen kimliği belirsiz cesedi araştırırken iki kardeşin ölen babasıyla bağlantılı bir suç örgütünün olduğunu keşfeder. Bu suç örgütü kayıp olan bir başka cesetle ilgili Seyit ve Tanju’nun peşine düşer. İki kardeş hem kayıp cesedi bulmak hem de babalarının gizemli geçmişini öğrenmek için bir maceraya atılırlar.
    Yazan: Ali Bayraktar
    Türü: Polisiye/Macera/Komedi
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 110 dk

  26. musa sima der ki:

    Deniz 20 li yaşlarda genç ve alımlı bir kızdır. babası Rıfat bey ise bir mafya babasıdır.
    deniz ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır babası bun bilmektedir ve çok üzülmektedir. Rıfat babanın düşmanı cemal denizi öldürmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. ama bir türlü başarılı olamayacaktır. yiğit ise denizi kurtaracak deniz ile birlikte hayatını kaybedecektir.
    Yazar : Musa Sima
    Türü : Gizem , Aksiyon , Dram
    Sure : 120
    Format: Sinema Filmi

  27. Muazzez Sibel KÜÇÜK der ki:

    Hollywood senaristlerinin bile aklına gelmeyecek tipte bir suçlu tipi yarattım. Tipi, öldürdüğü kafaya taktığı kitle, yöntemi çok farklı… bloğumda yazdım. Filminin yapılmasını çok istiyorum. Maalesef ingilizcem zayıf. İmkanım olsa ingilizceye çevirtip hollywood’a satacağım. http://katilpopo.blogspot.com/2018/09/killer-of-angel-not-hikayenin-gercek.html

  28. CEVAT ALTAŞ der ki:

    HERŞEY SENİN İÇİN.. (SİNOPSİS)

    İzmir’in bir gece kondu mahallesinde yaşayan on iki yaşındaki Yılmaz ve Ailesi, babası kömür madeninde çalışmaktadır. Şirketin ihmalsizliği yüzünden yaşanılan kazada hayatını kaybeder. Yılmaz ve Annesi bir başına kalırlar. Tekstil atölyesinde çalışıp geçimini sağlayan Yılmazın Annesi Emine, hayatın verdiği zorluklar, haksızlıklar yüzünden, kalp krizi geçirir. Hastanenin ilgisiz tavrı yaşamını yitirmesine neden olur. Yılmaz o yaşta Annesiz ve Babasız kalır. İstanbul’da yaşayan teyzesinin sahip çıkmasıyla üniversiteyi bitirerek hayatı değişen Yılmaz, hayallerine kavuşur. Bir tesadüf sonucu üniversiteli Pınara Âşık olur. Normal bir yaşantısı olan Yılmazın, birden bakış açısı değişir ve geçmişte onun Ailesine yapılan haksızlıklar, nedeni ile hesap sormak için bu fırsatı kaçırmayacaktır. Fakat onu Pınar ile Aile kurma yolunda zifiri bir karanlığa itmektedir.

    ……
    Yazar : Cevat ALTAŞ
    Türü : dram, biyografi,romantik
    Sure : 93 dk
    Format: Sinema Filmi

  29. CEVAT ALTAŞ der ki:

    GÜN BATIMI..(SİNOPSİS)

    On sekiz yaşında varlıklı bir ailenin kızı olan Rüya, geçmişte kız kardeşinin Lösemi hastalığından kaybetmesinin izlerini taşımaktadır. Okuldan kalan boş zamanlarını gönüllü olarak lösemili çocuklarla geçirmektedir. Kız kardeşine benzeyen lösemi hastası Neşeye olan ilgisi artmaktadır. Zaman geçtikçe oradaki hastaların umut kaynağı olmuştur. Kemik tümörü hastası Umut ve lösemi hastası yiğittin platonik aşklarından habersiz onlarla zaman geçirmektedir. Yiğittin, en büyük hayali ölmeden önce kitap yazmaktır, Rüyaya olan aşkından ilham alarak yazmaya başlamıştır. Zamanla önce Yiğit, sonra Neşenin hayatını kaybetmesi ile kalbinde büyük yaralar açılır. Rüyanın Ailesi kızlarının gözleri önünde erimesine razı olmazlar ve hastaneden uzak tutmaya çalışmaktadırlar. Rüya bu karardan sonra yeni bir hayatın başlangıcını yapar. Âşık olan Rüya her şeyi geride bıraktığına inansa da, zamanla geçmişteki acıların tam göbeğinde olduğunu fark edemez.

    …..
    Yazan: Cevat ALTAŞ
    Türü: Dram/Romantik
    Formatı: Sinema Filmi
    Süresi: 106 dk

  30. Emre Gürkan Kanmaz der ki:

    Dilkeşhaveran bir TRT öyküsü. Bir sanat musikisi topluluğunun radyodan televizyona geçişini konu alır. Nevzat Candan üzerinden anlatılan öyküde çalgı erbaplarının çeşitli sorunları aktarılır, ama odakta Nevzat Candan’ın hayat hikâyesi vardır.
    Nevzat Bey, kanun çalmaktadır ve içinde bulunduğu grubun en iyilerinden biridir. Radyoda senelerce konserler vermiş, el üstünde tutulan bir ustadır. Ancak bir takıntısı vardır: Her gün nizami bir biçimde berberine uğrar ve gözü gibi baktığı değirmi bıyıklarına bakım yaptırmak. Bu huy saz arkadaşlarınca bazı zamanlar alaya bile alınır. Ancak Nevzat Bey aldırış etmez çünkü geçmişine ve kalbine saklanan hüzünlü bir aşk hikâyesi vardır. Bıyıklar bu aşktan geriye kalan yadigârdır. Nevzat Bey’in eşi Adalet Hanım bir trafik kazasında vefat etmiş ve Nevzat Bey bir daha hiç evlenmemiştir.
    Nevzat Bey konser gününden birkaç gün önce her zaman adet olduğu üzere bıyığını düzelttirmeye, bakımını yaptırmaya berberine uğrar. Berberin bir anlık dalgınlığı sonucu bıyığının yarısı usturayla alınır. Ve Nevzat Bey o dakikadan itibaren karakolluk olur, sonra da bir daha gören olmaz. TRT’nin ilk musiki konseri önemli bir ustasından yoksun olarak gerçekleşmiş olur.

    Yazan: Emre Gürkan KANMAZ
    Türü: Dram/Komedi
    Formatı: Sinema Filmi
    Tahmini Süresi: 90 dk

  31. Mehmet YİĞİT der ki:

    LOGLİNE
    Unutmak istemiyorum.
    MAVİ ŞEHİR – SİNOPSİS
    Eşini kaybettik den sonra, bir daha evlenmeyen otuzlarının başında olan, Diş tabibi Mihran’a ailesi ve arkadaşları onu evlendirmek için arada sırada öğütler vermektedir. Üstüne birde yoğun Nöbet ve iş yükü eklenir. Mihran yakınlarını kırmadan onlardan uzaklaşmak istemektedir. Bunun için Uzmanlık Sınavına hazırlanır. Bir gün yine bu baskılar artınca Morali bozulur ve ruhsal çöküntü yaşar.
    Kitaplarını ve ölen kocasına ait bir tabancayı da yanına alır. Çareyi Mavi Şehirdeki yazlığa kaçmakta bulur.
    Yazlıkta yalnız değildir. Bitişik yan dairede yirmili yaşlarda Mert adında bir genç kalmaktadır. Mert ailesi ile yaşadığı sorunlardan kurtulmak için. Babasına ait araba ile bir miktar para ve beylik tabancasını almış oda saklanmaktadır. Mert biraz gürültücü ve şımarık bir gençtir.
    İlk zamanlar Mihran onunla gürültü yüzünden tartışsa da daha sonra genç adam ile duygusal yakınlaşır. Aynı dönemde Fatih ve Öğrencileri ile birlikte Tiyatro ve Folklor çalışması için Mavi Şehir’e gelirler. Fatih boş kaldığı anlarda Mihran’la konuşmaya ve ona açılmaya çalışır.
    Mihran, Mert ve Fatih arasında sıkışır.
    Yazan: Mehmet YİĞİT
    Türü: Drama
    Format: Sinema Filmi
    Süre: 90 dk.

  32. cengiz der ki:

    (ÜC AILEM BENIM AILEM) diye bir komedi dizi filmi yazmistim
    (konusu) benim ailem karimin ailesi ve tasindigimiz yeni mahallem ücüncü ailem
    ailemizin bize karismasindan kacip bizi kimsenin tanimadigi bir mahalleye tasindik ama yeni tasindigimiz mahallemizde bize karistilar kaderimizden kacamagiz diye yeni tasindigimiz mahallede yasamaya karar verdik bazen komik bazen hüzünlü bazen neseli hayatimizi ücüncü ailem yani mahallemle devap ettik

  33. TUGBA İGİT der ki:

    tugba igit derki
    Hayatını koyde gecıren varlıklı bır aga pervan 3 Acımasız kardes varlıgına yardımcı
    olan kucuk kardes avukatlık sırketı acıp pervan aganın varlıgına goz koyar ama aga gozunden bıle sakındıgı dunya guzelı 4 cocugunda en buyugu dersın adındakı kızını herkesten gızlı gızlı okutup basarılı bır avukat halıne getırı
    Hersey yoluna gırdı derken dersın koyune dondugu gun surgun hayatı tam bıttı derken babası kollarında olu ve son vasıyetı amcasının evıne gıdıdıp butun olayları cozmek ıstemesı olur En onemlısıde sevdalandıgı cocugu para ugruna amcasının kızıyla nısanlandıgını ogrendıgınde dunya basına yıkılır
    Acaba hayatla bas edıp babasının ocama ailesıyle yasaya ılecekmı yoksa allahın ona vermıs oldugu yeteneklemı yetıncek

    YAZAR .TUGBA İGİT
    TÜRÜ .AKSIYON
    FORMAT.DIZI
    SÜRE BEYNIM DURANA DENK

  34. Cengiz GÜMÜŞ der ki:

    Cengiz Gümüş derki
    FİLMİN ADI: R-H-M: MEZARLIK(Komedi-Dram)
    YAZAN: CENGİZ GÜMÜŞ
    Olaylar üç biri kadın üç kafadar hırsızın fidye için bir mezarı açıp içindeki ölüyü çalmalarıyla başlar. Mezar bir mafya babasının yeni ölmüş babasına aittir. Mafya babası, hırsızları bulur ve öldüklerine inandırır. Hırsızların kendilerini ölü sandıkları süre boyunca yaşadıkları trajikomik olaylar onları bir daha hırsızlık yapmama noktasına kadar getirir. Mafya babası onları öldürmeye niyetli olsa da cezalandırma sırasında öğrendiği bazı ağır gerçekler onu bu sevimli üç hırsızı affetme noktasına taşır.

  35. Gökhan Uslu der ki:

    Kerim, Cenk ve Utku, hayatın tekdüzeliğinden kurtulmak isteyen ve okul, askerlik, iş döngüsünü yıkmakta kararlı üç üniversiteli arkadaştır. Özgürlüklerini kazanmanın hızlı bir şekilde para kazanmaktan geçtiğini düşünen Kerim ve arkadaşları, evlerinde kumar oynatmaya başlarlar. İşleri her ne kadar iyi gitse de oyunlardan kazandıkları komisyon Kerim’e yetmez. O daha fazlasını ister. Oyunlarda hile yapmaya başlarlar. İllegal işlerin içinde attıkları her adım, bir öncekinden daha tehlikeli olmaya başlar. Edindikleri çevre sayesinde, Kıbrıs’ta casinolarda kumar oynatarak para kazanan büyük bir organizasyona dahil olurlar. Kıbrıs’a indikleri anda dönüşü olmayan bir yola gireceklerdir.

  36. mustafa oduncu der ki:

    komedi türü skeç yazıyorum ama kime nasıl ulaşabilirim bilmiyorum , ilgilenen arkadaşlar irtibata geçebilir.

  37. Namık Salih der ki:

    AŞKA TUZAK – 2003 yılında, henüz 11 yaşındayken annesi ve iki kız kardeşi ile birlikte babası Ayhan’ın zulmünden kaçıp İzmir’den İstanbul’a gelen Ayaz, iki yıl sonra annesini bir cinayet sonucu kaybetmiştir. Annesi Zeliha, çalıştığı fabrikanın patronunu, ortağının eşiyle uygunsuz vaziyette görmüş, ertesi gün de patronu tarafından işten atılmıştır. Zeliha yaşadığı üzüntüyle, o gün patronuna verilmek üzere kendisine verilen ve içinde porno içerikli şantaj CD’si olan bir zarfı teslim etmeyi unutmuştur.
    Zarfın Zeliha’ya teslim edildiğini sonradan öğrenen Cemal adlı patron paniğe kapılmıştır. Cemal o arada, iki yıldır Zeliha ve çocukları arayan Ayhan ile karşılaşmış, ardından Zeliha ve Şantajcı öldürülmüş, olay dosyası cinayet + intihar denilerek kapanmıştır. Cinayeti işleyen Ayhan, azmettiren de Cemal’dir. Ayaz annesinin katilini bulacağına dair ant içmiştir.
    Şu an 30 yaşında olan ve bir aşk ilişkisi yaşayan Ayaz, bu ilişki yüzünden uzun sürecek ve git gide şiddetlenecek bir savaşın içine gireceğinden habersizdir. Çünkü kız arkadaşı, annesinin ölüm emrini veren Cemal’in kızıdır.

    HİKAYE VE SENARYO : Namık Salih
    TÜRÜ : Dram-Aksiyon-Aşk
    FORMAT: Dizi Film

    GSM : +90 534 322 95 91 E-mail namiksalih54@gmail.com

  38. Zafer der ki:

    Sayın yetkililer. Üzerinde çalışmakta olduğum dizi formatında bir senaryom bulunuyor. değerlendirilmesini istiyorum. Yardımcı olursaniz memnun olurum. Saygilar

  39. Fatih GÜNAY der ki:

    SENARİST
    Aşk-Dram-Komedi; insanlar yaşamı boyunca az veya çok, bu üç şeyi hep tadarak yaşar. Tıpkı genç bir senarist olan Halil ‘in hikâyesinde olduğu gibi…
    Otuzlu yaşlarda genç bir senarist olan Halil, tüm çabasına rağmen yapımcılara ulaşamayınca köyde hayvancılıkla uğraşan ailesine yardım etmek için İstanbul’dan köyüne döner.
    Halil köyde ilk günden itibaren başta annesi ve teyzesi olma üzere bazı köylülerin alaycı sözlerine maruz kalır. Çünkü Halil, bu insanların gözünde yıllarca üniversite okumasına rağmen doktorluk, mühendislik ve öğretmenlik gibi meslekleri yerine ne idiğü belirsiz senaristlik mesleği seçen iflah olmaz bir gençtir.
    Halil bir gün merada hayvan otlatırken köy yolundan arabayla geçen film yönetmeni Nur ve kızı Selin’le tanışır. Bir süre sonra Halil’in yazdığı senaryoları okuyan Nur, onun DURANLA VURAN isimli kısa film senaryosunu filme çeker.

  40. FİLMİN ÇEKİME BAŞLADIK

    12 Eylül’ün işkence odasında yarı ölü revire götürülen YAMTAR’ın aracı kaza yapar. Kazada ölen diğer mahkûmun künyesi ile firar eder. 35 yıl sonra motosikletiyle; BENJAMİN WOLF kimliğiyle; Zorunlu sürgünde sağlığını kaybetmiş halde Türkiye’ye döner. Yıllardır bilinci kapalı Annesini düşkünler evinde ziyaret eder.
    Dostları dağılmıştır. Dönüşü hayal kırıklığı, koca bir hüsran olur.
    Gençlik aşkı BELKIS’ı son kez görebilmek için motosikletiyle uzun bir yolculuğa çıkar.
    İç yolculuğunda etken olan karlı gece baskınının travması sürerken; yeni kuşağı simgeleyen MOTOSİKLETLİ KIZ’la yolları kesişir.
    Birlikte sürerler.
    İnsanlığın masumiyeti ve değer yargıları bozulmuştur. Metropollerin çürümüşlüğü her yerdedir. Şiddet ve geçmişin hayaletleri peşini bırakmaz.
    Motorlu maganda gençlerin taşkınlığı ve sataşması ölümcül biter. Bir genci öldürür.
    Yamtar, gençlik aşkı Belkıs’la 35 sene sonra karşılaşır.
    Öldürdüğü motosikletli genç Belkıs’ın oğlu olduğunu öğrenir.
    *
    Motosikletli adam iç ve dış yolculuğunu sürdürürken; modern zamanların belleğinde sıkışan bilimin de çılgın teknoloji gibi, yitirilen değer yargılarına, masumiyetin imkansızlığına, muhalif ve azınlıkta olmanın kirlenmesine tanık oluyordu.
    2018’de Trabzon’da “motor” dedik. Flashbeck ve kış sahneleri sürüyor. Mayıs, Haziran’da çekimler İzmir’de son bulacak.
    Projemize SPONSOR ve ORTAK YAPIMCILAR arıyoruz.
    05359454345
    *
    Kategori : Uzun metraj motosiklet yol filmi.
    Tür : Drama, Gerilim, Suç
    Süre : 90-120 dk.
    Yıl : 2018-2019
    Ülke : Türkiye (Trabzon-İzmir), Almanya.

  41. ZEKİ der ki:

    ZEKİ EKEN der ki;

    Korhan ve Derin iki iyi geçinen yıllardır birbirleriyle dost olan kişilerdir. Aynı zamanda da İstanbul polisi tarafından son 5-6 yıldan beri aranan hırsızlardır. Derin ve Korhan izlerini kaybettirmek amacıyla farklı ülkelerde 2-3 yıl kaldıktan sonra Türkiye ye geri dönerler. Ama burada da farklı illerde kalmaktadırlar. Derin İstanbul da Korhan ise ülkenin diğer ucunda Gaziantep te kalmaktadır. Korhan hırsızlık işlerini yavaş yavaş bırakmaya çalışırken bir gün hiç beklemediği bir anda Derin den telefon gelir ve aralarında bazı konuşmalar geçer. Derin Korhan ı tekrar hırsızlığa döndürmek ister. Korhan zor da olsa Derinin teklifini kabul eder. Ve İstanbul da buluşurlar. Derin TV de haberler de Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesinde ki 1962 model Mercedes Benz modelli arabanın açık arttırmada satılacağını izler. Arabanın fiyatı ise dudak uçuklatacak derecede yüksektir. 850.000€ dur. Türk lirasına çevirince bu para miktarı 4.851,50na yükseliyordu. Gerçekten de müthiş bir para miktarıydı. Bu haberi Korhan a anlatır ama Korhan biraz tedirgindir. Ama arkadaşını da yüzüstü bırakmak istemez ve teklifi kabul eder. Arabayı çalmanın planlarını yaptıktan sonra açık arttırmanın yapılacağı günü beklemeye başlarlar. Tabi böyle büyük bir günde İstanbul polisi de bütün güvenlik tedbirlerini almış bulunmaktadır. Ve büyük gün gelip çatar Korhan ve Derin arabayı müzeden soyamayacaklarını anlayınca arabayı taşıyacak olan tırdan çalmaya karar verirler. Araba tıra yüklendikten sonra iki hırsız profesyonel bir şekilde arabayı çalıp kayıplara karışırlar. İstanbul polisi bu olay karşısında şaşırıp kalırlar. Hem üzgündürler. Hem de halka karşı mahcuplardır. Çünkü yıllardan beri iki hırsızı yakalayıp adalete teslim edememişlerdi. Korhan ve Derin ise hayatlarına daha da mutlu bir şekilde devam etmektedirler . Villalar son model arabalar hepsi müthişti gerçekten de. İstanbul polisi Derin ve Korhan ın peşine ajan Serpil i gönderirler. İlk başta her şey Serpil için güzel gider. Derin ve Korhan ın her zaman takıldıkları kafede garson olarak göreve başlar. Tabi ajan olarak orada bulunduğunu kimse bilmemektedir. Göreve başlayalı günler olmuş ama Derin henüz kafeye adımını bile atmamıştı. Korhan tek başına geliyordu. 1 hafta sonra Korhan kafeye birisiyle geldi. Serpil bu adamın Derin olduğunu anlamakta zorlanmamıştı. O saate kadar her şey çok güzel gidiyordu. Ta ki Derinle karşılaşıncaya dek. Serpil Derini görür görmez resmen ona aşık olur. Kafası karmakarışıktır. Aynı hisler Derin için de geçerlidir. Lakin Derin Serpilin ajan olduğunu bilmemektedir. Aylar geçer İstanbul polisi Derin ve Korhan hakkında müthiş bir istihbarat sağlarlar. Nerede konakladıkları kimlerle takıldıklarını kısacası onların hakkında ki bütün bilgilere sahiptirler artık. Baskın yapıp Derin ve Korhan ı yakalayabilmek için artık doğru anı beklemektedirler. Derin daha fazla dayanamaz ve Serpil den hoşlandığını söyler. Korhan Derine karşı oldukça kesin ve açık konuşup o kızı (SERPİLİ) hiç göz tutmadığını söyler. Korhan ın bu sözlerine Derin oldukça bozulur. Lakin aralarının bozulmaması için sadece susar. Serpil ise Derini hafızasından silmeye çalışır. Zaten emniyetten emir gelmişti. Derini ıssız bir yerde kendisine çekecek ve o gece Hem Derini hem de Korhan ı yakalamış olacaklardı. O gün gelip çatar Serpil Derini ıssız bir yere çağırır konuşma bahanesiyle Derin tek başına gitmek ister ama Korhan buna izin vermez. Ve buluşma yerine Derinle birlikte giderler. Tabi bu İstanbul polisinin işine yarar bir taşla iki kuş vurmuş olacakları için. Derin Serpille buluşur Korhan ise arabada beklemeyi tercih eder. 25-30 dk sonra polisler baskını gerçekleştirir. Korhan polislerle çatışmaya girer. Polisler de Korhanı vururlar ve Korhan orada hayatını kaybeder. Derin Serpilin polis olduğunu anlar ama iş işten geçmişti. Serpil tabancasını çıkartır Derin e teslim olmasını söyler ama Derin onu dinlemez. Tam kaçacakken Serpil Derini bacağından vurur. Mermi sıyırdığından dolayı pek fazla yara almaz Derin. Serpil Derinden hoşlandığı için ona yardım eder. Birkaç 100 metre ileride arabası olduğunu bulundukları yeri hemen terketmesini amirlerine bi yalan uyduracağını söyler. Derin oradan uzaklaşır. Serpil ise yanında taşıdığı bıçakla kolunu keser ve yaralanmış süsü vererek kendini orda bulunan direğe bağlar. Amirleri de Serpile inanırlar. Derin ise Yunanistana kaçar. Yunanistanın küçük bir kasabasında balıkçı olarak hayatını devam ettirmektedir. Serpil daha fazla dayanamaz ve en sonunda istifasını vererek Derinin yanına Yunanistana kaçar. Derin Serpili karşısın da görünce şaşırır. Serpil her şeyi Derine anlatır. Onun için istifasını verdiğini buralara kadar geldiğini söyler ve birlikte yaşamaya karar verirler. Ama uzaklarda çok çok uzaklarda…
    ÜLKE;TÜRKİYE/KARAMAN
    YIL;2018/2019
    KATEGORİ; HIRSIZLIK
    TÜR;AŞK,POLİSİYE,HIRSIZLIK

  42. LÜTVİYYE ABDULLAYEVA der ki:

    SENARYO İSMİ: İNTİKAM ATEŞİ.
    SENARYO TÜRÜ: AKSİYON/ MACERA/ GERİLİM/ AŞK.
    SENARYO FORMATI: DİZİ.
    SÜRE: YAKLAŞIK +90 DAKİKA
    DURUMU: İLK 4 BÖLÜM YAZILMIŞ. ( YAZI HALA DEVAM EDİYOR.)
    SENARİST: LÜTVİYYE ABDULLAYEVA.

    Dizi bundan 20 sene önce Çeliker ailesi yüzünden ailelerini kaybeden Barış Akay ve Erdem Yürekli Çelikerlere karşı bir savaş başlatıyor. Diğer tarafdan ise Barış yurt dışından 1 sene önce İstanbula taşınmış olan Semaya aşık olur. Bir süre sonra anlaşılır ki, meğer Semanın kardeşi Meleye de Barışın düşmanların biri olan Güney Çeliker aşık olmuştur. Böylece iki kardeş büyük bir savaşın ortasında kalırlar. Bir tarafda her zaman Güney Çelikere inanıp, ama, her zaman da ondan kötülük gören ve hayatı tehlikeye giren Melek, diğer tarafda ise her zaman Barış Akaya inanıp ona aşık olan, her zaman ondan iyilik ve kahramanlık gören Sema vardır.

  43. zafer Donat der ki:

    Sayın yetkililer,değerli büyüklerim…
    Ben Zafer Donat. 18 yaşımdan bu yana hobi olarak başladığım hikaye yazma becerimi kendi çabalarım ile geliştirmeye çalıştım. Çalışma ve evlilik hayatım süresince çeşitli kitaplar okuyup bilgi edindim. Yaşamın gerçeklerinin yanında hayal gücümü kullanarak bazı hikayelerime ilham katarak uzun süre yazmaya devam ettim. Belki eğitim seviyem yeterli olmayabilir ama elimden geldiği kadar yazıya dökerek bazı küçük eserler yarattım. Fakat elimden tutarak yol gösterecek çevre olmadığı için yazdıklarım sadece hobi olarak masa da öylece kaldı. Şimdi Bir imkan verilirse ve yardımcı olursanız çok memnun olur yazdıklarımın gün yüzüne çıkmasında vesile olursunuz. Şimdiden ilginiz için teşekkür ederim.

    Saygılarımla…
    Zafer Donat
    Email: zaferasiye@hotmail.com

  44. ATACAN ÜSTÜNDAĞ der ki:

    “Bir kurşun, kaç kişinin hayatını parçalayabilir?” “Bir gece, kaç yılı gün yüzüne çıkarabilir?” “Bir ölüm, kaç kişiyi yok edebilir?” Cevapları merak ediyorsanız, ben buradayım.
    Proje adı: DOKU
    Senarist: ATACAN ÜSTÜNDAĞ
    Format: İNTERNET DİZİSİ
    Türü: FANTASTİK / AKSİYON / MACERA
    Süre: +40 DAKİKA ( HER BÖLÜM)
    Bölüm Sayısı: 1.SEZON / 10 BÖLÜM

  45. büşra mavzer der ki:

    kendinizi nasıl tanımlarsınız? nida kendini göbek deliği olarak tanımlıyor bi türlü gözükemeyen araya sıkışmış kasvetli pis etler dört bir yanında onu yok etmeye yeminli evet kendi göbek deliği o tıpkı göbek deliği gibi henüz 20 yaşında 100 kilo olmak hayatını nasıl etkiliyor gelin hep birlikte nidanin yolculuğuna tanıklık edelim

  46. Yagmur UYGUN der ki:

    Ne kalbinde ki sızı,
    Ne içinde ki sevgi,
    Ne de kimsesizliğine çare bulamıyor,
    Yine bir gece sessizliğiyle konuşuyor,
    Suskunluğuyla onu dinliyor,
    Evet yine susuyor kalbinde,
    her günki gibi susuyor içinde sevdiği adam.
    Ama o hergün dinliyor sussa bile..

    Artık iki yıl olmuştu inci’nin dayısı ercan beyin evine geleli.
    Annesi ile babası ayrı,babası İzmir de yaşıyordu.
    Annesi, babası çok küçük yaşlarda ayrıldılar ve incinin çocukluğu soğuk yatakhanelerde onun gibi terkedilmiş binlerce çocuğun kimsesizliğine karışmış,yapayalnız sessizce geçmişti.

    Yetimhanede kaldığı sıralarda babası başka bir kadınla evlenmiş iki çocuğu vardı.
    Ama inciyi bir türlü kabul ettiremedi eşine ve yıllarca kapanmayacak yaraların açılmasına sebep oldu babası selçuk bey.
    Ara sıra da olsa incinin yanına geliyor, onun ihtiyaçlarını karşılıyordu ama yetmiyordu.
    Annesi birgün bile uğramamış,merak bile etmiyordu kızını,
    O ise İstanbul’ da evlenmişti bir başka adamla,onunda çocukları vardı.
    İstese inciyi kendi yuvasına alırdı ama tercihini kendine yeni bir hayat kururarak yaptı.
    Onsekiz yaşına geldiği için yurttan ayrılması gerekti.
    Dayısı ercan bey inciyi yanına aldı ve kendi çocuklarından hiçbir zaman ayırmadı.
    Birbirlerini kırmadan,incitmeden, iki yıl birlikte yaşadılar.
    İnci dayısı ercan,yengesi ceyda ve çocuklarını ailesi olarak bildi. Dayısının iki erkek bir kız olmak üzere üç çocuğu vardı. Ali en büyükleri,elvan,erdem ile kardeş gibi kenetlenmişlerdi.
    İnci yengesi ceydanın kız kardeşinin oğlu gökhan ile bir fabrikada çalışıyordu.
    Gökhan oranın sorumlusu,işletmcisiydi.
    İnci ile aynı oda da yan yana masalar da çalışıyorlar inci orada muhasebe sorumlusu olarak çalışıyordu.
    Pek bir bilgisi olmamasına rağmen kısa sürede herşeyin üstesinden gelmiş, işine kolaylıkla alışmıştı.
    Gökhan sabahları evden alıyor akşamları bırakıyordu. Gökhan’ın babası daha dokuz yaşındayken bırakmıştı bir başka kadın için.
    Gecelerce annesinin ağlama sesleriyle uykusundan uyanır, her seferinde yaşından büyük surat ifadeleriyle annesini sakinleştirir,sonrada kendi hırsını susuarak,içine atarak kendinden çıkarırdı.
    İşte suskunluğu tam burada başladı. O zamanlar da kendine bir söz verdi. Ne olursa olsun hiçbir zaman annesini üzmeycek,gözünden akan bir damla yaşın sebebi olmayacaktı. Oniki yaşına geldiğinde yaz tatillerin de kendi başına fabrikalarda çalışıyor ,annesine destek oluyordu.
    Ve okulu bırakıp yıllar boyu bir iplik fabrikasında çalışmaya başladı Sonunda annesi evlenmeye karar verdi ve dünyalar iyisi bir adamla evlendi.
    Şimdilerde İlkay,nilay ve leyla adında üç
    kardeşi var.Kardeşlerinin çınar ağacı…

    Şimdiler de inci ve gökhan için yarım hayatlar yaşama vakti.

  47. Polat der ki:

    iyi günler.
    Burada yazarlar değilde yönetmenler ne aradığını yazarlarsa ve bu yazılar yarazarlar tarafından cevaplansa daha doğru olmaz mı?
    Saygılar Polat

  48. Yücel (Naim Diler) der ki:

    BİR DESTAN YAZILIYOR DEMEKLE, DESTAN YAZILMAZ! DESTAN; KAN MÜREKKEBİNE BULANMIŞ İNANÇ KALEMİYLE YAZILIR ANCAK.
    Geceyi aydınlatan ne ayın titrek ışıkları, ne de yıldızlardı. Yere düşen her bombanın etrafa yaydığı, güneşi bile kıskandıran cehennem ışığıyla birlikte, yağmur niyetine yağdırdığı şarapnel parçaları ölüm kusuyordu her yere. Savaş naraları atılıyor, gölgeler koşuyor, patlayan her bombada birkaç gölge havalara uçuyordu. Karanlık çöktü aniden ve derinlerden bir ses duyuldu, “Miley, emanetin bende kızım, gel al artık.” Sonra karanlığı yırtan bir çift mavi göz… Kan ter içerisinde uyandı Miley. 18 yaşına bastığı geceden itibaren 7 yıl boyunca her gece görüyordu bu rüyayı. Rahatsızdı ve anlam veremediği bu rüyadan kurtulmak istiyordu.
    Avustralya vatandaşı olan Miley ve kocası Mert’in, mekan değişikliğinin iyi geleceğini düşünerek Türkiye’ye tatile gitmeye karar vermeleriyle başlayan hikaye, yolculuğun ilk gecesinde Miley’nin gördüğü farklı bir rüyayla ilginç bir hal alır. Rüyasında gördüğü kişiler, Çanakkale savaşına giderek bir daha dönmeyen büyük babasının babası Jhon ve Salih Onbaşıyla ilgilidir. Artık rüyaları birbirini bağlayan dizi şeklinde görmeye başlar Miley. Amaç bellidir artık! Kayıp olan Jhon’un ve Salih Onbaşının cesetlerini bulmak ve Salih Onbaşı da ki emanetini almak. Çanakkale savaşının trajedisini rüyalarında adeta yaşayan Miley’nin amacına ulaşabilmesi, göreceği rüyalara bağlıdır.
    PROJE İSMİ: EMANET
    TÜR: Tarihi, Fantastik, Paranormal dram.
    SÜRE: 130 DK.

  49. BÜLENT ÖZÜDURU der ki:

    BÜLENT ÖZÜDURU der ki ;
    Osmanlı’nın zor zamanları.
    Arap aşiretleri ile süregelen savaşlar bir türlü bitmek bilmiyor. İmparatorluk uçsuz,bucaksız topraklar üzerinde,doğudan batıya, ter dökmekte,kavrulmakta.
    Sultan,bu gidişata son vermek ister.O nedenle Şam Valisi ile anlaşarak Vali’nin kızı Gül Hanımı Arap Şeyhlerinden birine gelin vermeye karar verirler.Sultan böylece,Araplarla Osmanlıyı birleştirerek Şam ve Kudüs civardaki bütün Arap kabilelerini kontrol altında tutmayı planlamaktadır.O bölgede barışı sağlarsa Avrupalılarla daha rahat savaşabileceğini düşünmektedir Sultan.
    Bu planı harekete geçirmek için Osmanlı Hakanı, Elçi Bey’i saraya çağırtarak bu önemli işi onun kucağına bırakır.Daha önce de Elçi Bey benzeri işlerle görevlendirilmiş,bu görevleri daima yalnız yerine getirmiştir.Fakat bu sefer,görevin önemli olması sebebiyle , yanında yine Elçi Bey gibi yiğit savaşçılar olan Sipahi Orhan Bey ve Kemankeş Kurt Cebe’yi yardımcı olarak görevlendirir.
    Ailesini Horosan’dan Osmanlı’ya göç ederken kaybetmiş olan Elçi Bey’in kimi kimsesi yoktur.Hayatı Osmanlı Sultanı için Ulaklık yaparak geçmektedir.
    Kendisi gibi arkadaşları da hayatlarını Osmanlı Devletinin bekası için adamış kişilerdir.Sultan’ın onlara güvenmesi ,onlara çok önemli görevler vermesi hayatlarının en önemli konularıdır.
    Bu görev sırasında ateşle imtahan edilecekler,bir yandan kendileriyle yüzleşirken bir yandan da Osmanlı dünyasının yaşamına şahit olacaklardır.Bir yandan kendilerine verilen emanetleri korurken,bir yandan Gül Hanımı,diğer yandan da kendilerini korumak zorundadırlar.
    Bu zorlu yolculuk esnasında doğru bildiğimiz yanlışlarla,yanlış bildiğimiz doğruların kahramanlarımızla birlikte yolculuk ettiğine şahit olacağız.
    Yoculuk başladığında,yeryüzü Cehenneminin Kapıları kahramanlarımız için açılmıştır artık.
    —————————————————-
    Zaman Osmanlı zamanı.
    Osmanlı Sultanı,Şam Valisinin kızını Kudüs yakınlarındaki Arap Şeyhlerinden birinin oğluna gelin ederek barış sağlamak istemekte ki yüzünü Avrupaya çevirsin,Avrupa’yla savaşabilsin.
    O nedenle,Valinin kızı Gül Hanım’a takılar göndermek ister.Ayrıca Val’ye gönderilecek Fermanlar da vardır.
    Bu görevi en güvendiği insanlardan biri olan özel ulağı ve sonradan Sultan’ın,özel görevlerdeki bir çeşit özel ajanı olan Elçi Bey ve arkadaşlarına verir.
    Elçi Bey ve arkadaşları kendilerine verilen Kırmızı Kadife Heybeyi güvenlik içinde Şam’a ulaştırmak,düğün alayına refakat etmek,Orada Osmanlı Sultanını temsil etmekle görevlendirilirler.
    Şam dediğiniz kent o zamanın zamanında,devamlı at değiştirilerek,Menzilhanelerde konaklama yapılarak,hiç bir aksilik olmadığı takdirde ancak 14 günde ulaşılabilen bir önemli merkez.
    Su uyur düşman uyumaz misali, Elçi Bey ve arkadaşları görevlerini başaramasınlar ve bu düğün gerçekleşmesin diye, iç ve dış düşmanlar tarafından engellenmek istenecekler, bu düşmanlar ellerinden geleni ardlarına koymayacaklardır.
    Bu dünya zebanileri ,Elçi Bey’e kişisel düşmanlığı olanlardan,Osmanlı’nın sonunu getirmek isteyen düşmanlara kadar uzun bir zincir oluşturmakta.
    Koca İmparatorluk da her yönden yapılan saldırılarla içten içe kaynamakta.
    İşte böyle bir ortamda Elçi Bey ve arkadaşları,kelle koltukta,Sultan’ın emanetleri ile birlikte yola çıkarlar.
    Karşılarında CEHENNEMİN KAPILARI açılmıştır.
    Görevlerini başarabilecekler midir ?

    HİKAYE VE SENARYO : BÜLENT ÖZÜDURU
    TÜR : MACERA/DRAM/AŞK/FANTASTİK
    FORMAT : TV. DİZİ FİLM
    SÜRE : HER BÖLÜM YAKLAŞIK 60 DAKİKA.TOPLAMDA 6 BÖLÜM. ON BÖLÜME UZATILABİLİR.
    İKİ SEZONLUK BİR TV. DİZİSİ

  50. bülent özüduru der ki:

    KÜÇÜK GELİN FERİDE

    Küçük kızı yaşlı ve zengin bir adama vermek istemektedir ailesi.Adamın parası çok.O nedenle,adam her yaştan kızı haremine katabileceğini zannediyor.Hiç bir ahlak kuralını umursamayan bir adam.Adam Sübyancını teki .Adam köyün ağası!
    Küçük kızın ailesi çok fakir bir aile.O kadar ki yoksulluk iliklerine işlemiş,her türlü teklife açık bir aile.Kısacası küçük,güzel kızlarını bu dama vermeye teşne bir aile.Yoksulluğun gözü kör olsun!
    Adam,dedik ya çok zengin.Çok da kalabalık bir ailesi var.Hem çok kardeşli,hem çok karılı,hem çok çocuklu bir adam.Dediğim dedik,çaldığım düdük bir adam.O ne derse o !Ağanın sözünün üstüne söz olur mu heç !
    Bu everme işine tek karşı çıkan insan evladı,küçük kızın kendisi ve onun ‘yaşlı cadı’denilen ninesidir!Nine’ye yaşlı cadı denmesinin nedeni gerçekten çok yaşlı olmasıdır.Köyün diğer yaşlıların dediğine göre Cadı Nine Nuh Nebi’den kalma bir kadınmış !O kadar yaşlı yani !
    Cadı Nine bir Şaman’dır!Kızdığında,kızdırıldığında isminin hakkını veren,haksızların canına okuyan bir Nine !Köyün sağaltıcısıdır aynı zamanda.Sevilir ve saylırken artık pulları dökülmüş,bir kenara itilmiş,unutulmuştur.Bir tek sevgilisi,bir tek uğraşı canı,ciğeri,sevgili torunu Feride’dir.
    Yaşlandığı için sözünün dinlenmediğini bilmekte.Çok yakında öleceğini de bilmekte !O nedenle dağarcığında ne varsa çok küçük yaşlardan beri,ninesini çok seven,onun odasında onunla beraber yatan,kalkan, ve şimdi artık 12 yaşına gelmiş olan bu küçük torununa aktarmıştır.Küçük Feride de Ninesinin ona aktadığı binlerce yılın bilgisini bir sünger gibiymişçesine içine çekmiş,gerektiğinde Ninesi yerine köydeki hastalar o bakmış,onları iyileştirmiştir.
    Oyun oynamak varken.Okula gitmek varken Ağa’nın karılarından biri olmayı istememektedir.
    Bir sabah Feride’nin gelin gitmesini istemeyen tek kişi olan Cadı Nine Hak’kın rahmetine kavuşur.Ailenin önünde Feride’yi evermek için bir tek engel kalmıştır.O da Feride’nin İlk Okul öğretmeni Ayten Öğretmendir.
    Feride’nin ailesi Yaşlı Nine’nin yasını, matemini bile tutmadan,küçük kızlarının ağlamalarına aldırmadan üç gün sonra küçük Feride’yi imam nikahıyla,üç karılı,altı çocuklu Abdi Ağa’ya nikahlarlar.Karıları yaşlı,çocukları da eşek kadar çocuklardır. Anası o gün koluna bir bohça verip Feride’yi Ağa’nın büyük avlulu evine göndermek istediğinde Feride kapıya gelen köy Muhtarından öğretmeni Ayten Hanımın kaçırıldığını,Jandarmanın iz sürmeye başladığını öğrenir.
    Küçük Emine Konağın büyük kapısına geldiğinde kapıda Ağa’nın yanından aırmadığı dev cüsseli Kangal dişlerini göstererek havlamaya başlar.Feride onu iplemez ve elini ona doğru uzatır.İşaret parmağını kaldırıp,parmağın ucunu yere doğru eğer! Havlamakta olan koca Kangal birden havlamayı keser ve kuyruğunu arka bacaklarının arasına sıkıştırarak yere çöker.Başını ön bacaklarının arasına koyar.Kangal pisi kedi olmuştur.
    Konağın hizmetkarları koşarak onu karşılarlar.İçlerinden sadece Kangalı her daim besleyen Osman Dede Kangal’ın bu kedileşmiş haline dikkat ve hayret eder.Feride avludan içeri girdiğinde Abdi Ağa yukarıdan konağa gelen küçük kıza bakmakta ve yalanmaktadır!
    Feride kendisine yardımcı olmaya çalışan hizmetlilere dönüp :’Vakit varken konağı terkedin’der.
    Konağın üzerinde kara bulutlar toplanmaya başlamıştır bile.

    HİKAYE VE SENARYO : BÜLENT ÖZÜDURU
    FORMAT : SİNEMA FİLMİ
    SÜRESİ : 90 DAKİKA
    TÜR : KORKU-GERİLİM-FANTASTİK

ATACAN ÜSTÜNDAĞ için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.